Bismillah,
Gündemlerimizin hızla değiştiği ve gündemlerin -yoğunluğuyla -hayatımıza şekil vermeye çalıştığı ortamda, “gündem belirleyicilerin” ya da “gündem üreticilerin” en kullanışlı materyali olan basın alanında, kendini sade bir konum üzerinde bulan Rahle Eğitim ve Kültür Dergisi olarak kendi gündemimizi kendi varlık sebebimizden almaya çalışıyoruz.
Elbette yaşadığımız ortamın pratiklerine, olan bitene duyarsız değiliz. Ancak tıpkı tüketilen her şey gibi, mesela “insan haklan” gibi, örneğin özgürlük gibi, “hareket” olguları gibi, hakeza “aşk ve sevgi” gibi, “annelik” gibi, hatta “dini kavramlar” gibi, “rasul sevgisi” gibi, gündemlerin de çeşitli başlıklar halinde tüketim malzemesi olarak önümüzde kalmasını görmezlikten gelemiyoruz.
Hakimlerin belirlediği gündem ve süreçleri izlemek yerine, Hâkim olanın muradım anlayıp gereğini yapmayı tercih ediyoruz. Kendi kavramsal dünyamızı tesis etmeyi zomnluluğumuz olarak algılıyoruz. Bu süreci sadece bir “metin okuma” (text reading) olarak da değerlendirmiyoruz. Kaynaklarımızın ürettiği anlayışlarımızın hayatımızı şekillendirici olduğunu ve bedelini de -peşinen- biliyoruz, buna talibiz de.
Takva Toplumunu inşa etmenin, bu toplumun bir parçası olmanın arzusundayız. Filan yada falan gücün takdirini kazanmak değil, “es-Sabikun”dan olmak, Takva Toplumundan olmak, bu yolda yürümek heyecan veriyor bize.
Takva Toplumu inşasında elbet davet önemli bir yer tutuyor. Alemlerin sultanına gereği gibi ümmet olma dediğimiz zaman da yine davetçilik kaçınılmaz bir görevimiz olarak karşımıza çıkıyor.
Bu sayımızda daveti gündemimize alıyoruz. Bir ilişki biçimi olarak “diyalog”un değil, “davet”in hayatımızda yer almaşım sağlıklı olarak telakki ediyoruz. Bu nedenle, Takva Toplumu modelinde davetin yerini belirlemeye çalışacağız.
Bu vesileyle okurlarımızı dergimiz Rahle'yi sahiplenmeye, gerek abonelik yoluyla gerekse fikri olarak desteklemeye çağırıyoruz.