Gündüz yorgun
İki yanından ısırmaya başlamışlar
Bir yanda akşam, diğer yanda gece karanlığı
Direnmek nafile
Ölü umursamazlığıyla karanlık
Görünmez kılmakta günahları
Büyük bir engel değil artık
Utanç
Umut ölüme aracılık etmekte
Bu haliyle umut, daha büyük bir canidir kinden
Ölümden daha ağır bir şey
İçimde sessizce bağırıyor
Hiçbir fayda sağlamaz bana
Sonradan hatırlamış olmam, ne söylememem gerektiğini
Ağzımdan
Her söz öpülmüş
Başı okşanmış, tütsülenmiş
Ağır bir ıtıra bulanmış olarak çıkıyor
Daha kolay ölüyorum konuşarak
Daha kolay çürürüm konuşmayacak olursam
İlk sözü söylemeliyim artık
Zira bir silah gibidir
Bir kalkan gibi ilk söz
Sabırsızlığım artmaktadır
Bilirim yine de güçlü olmadığımı
Sabırsızlanma hakkına sahip olacak kadar
Ve yine bilirim zayıf olmadığımı
Öfkelenmek için sebep bulacak kadar
Evde kalmış kızlar kadar alınganım
Aldırmazlık içindeyim
Her an ölebileceğini bilen bir savaşçı gibi
Saflığım kayboluyor sınayışlarım arttıkça
Yinede korkuyorum
Biliyorum korku ihanete götüren yoldur
Ölü umursamazlığıyla karanlık
Şehri koca kulaklı, iri gözlü
Bir avcıya dönüştürüyor
Şehir nefes alışımı
Kalp atışımı, göz kırpışımı
Adım atışımı avlıyor
Şimdi birbirine bakıyor
Karanlık ve gündüz
Şehir ve insan
Hayat ve ölüm birbirine yakındır şimdi
Ama ölüm ve hayat daha yakın