GENCİM, AKLIM BİR KARIŞ HAVADA - rahle.org

GENCİM, AKLIM BİR KARIŞ HAVADA - rahle.org

GENCİM, AKLIM BİR KARIŞ HAVADA


Facebookta Paylaş
Tweetle


İlyas Şahin

Düşünce

Bu keşmekeş içinde gençliğin durumu son derece vahimdir; kansere yenik düşmüş bir vücudun azaları gibi, kısır tedavi yöntemlerine cevap vermemekte, tüm bağışıklık sistemi iflas etmiş ümitsiz bir görünüm sergilemekte.

Global sistem halkların yaşam tarzlarını kontrol altına almayı amaç edinmiştir kendine. Tanrı olabilmesi için de şarttır zaten bu! Bu sistemli zulmün en göbeğindeki insan grubu ise gençliktir.

Teknolojik gelişmelerin hız kazanmasıyla dünya iyiden iyiye küçülmüş; internet, tv, cep telefonu gibi kitlesel iletişim araçlarının yaygın şekilde kullanımıyla birlikte kitlelere ulaşmak çok daha kolay hale gelmiş, evlere kadar kapılar çalınmadan pervasızca girilmiş, insanların özeli falan kalmamıştır. Yakın temas kurulan kitlelerin zihinlerine yön vermek de son derece kolay hale gelmiştir.

Kitle-iletişim araçlarının birçok faydaları olmakla birlikte mekanizmayı ellerinde tutanlar sınırlarının aşılmasına müsaade etmeyecektir. Sosyal medya gibi alanları dilediği gibi kullandığını zanneden yığınlar ise sinsice planlanmış hileleri fark etmeyerek sınırsız paylaşımın lezzetini tatmaktadırlar!

Taşıdıkları enerji potansiyeli, merakları, fazla sorgulamayan yapıları, tecrübesizlikleri, yönlendirilmeye müsait asi ruhları ile gençler hedeflenen kitlenin en önemli unsurudur.

Kanının fokurdadığı, enerjinin tavan yaptığı, aklınsa bir karış havada olduğu bu zaman diliminde gençleri manipüle etmek egemenler için son derece kolaydır.

İçinde yaşadığımız topraklarda da durum sıkıntılıdır. Her geçen saniye aleyhimize işliyor. Çocuklarımız, evlatlarımız, kardeşlerimiz kendinden uzaklaşıyor, bizleri takmıyor, adaleti önemsemiyor, duyarsızlaşıyor, duygusuz yığınlara dönüşüyorlar. Menfaatperest, bencil, cimri, akletmeyen, benmerkezci, zevki önceleyen, değerlerine yabancı bir başkalaşımı tadıyorlar.

Diziler, sinema filmleri, aktrislerin örnek yaşamları, paraya kolay ulaşma yolları, futbol, transfer, gol, facebook, twiter, internette sörf, müstehcen klipler, cinsellik, müzik, mp3, vs. içindeki gençliğimiz boyunduruk altındadır.

Bu keşmekeş içinde gençliğin durumu son derece vahimdir, kansere yenik düşmüş bir vücudun azaları gibi, kısır tedavi yöntemlerine cevap vermemekte, tüm bağışıklık sistemi iflas etmiş ümitsiz bir görünüm sergilemekte.

Çocukluktan itibaren tüm güçleriyle kanımıza enjekte ettikleri “tek insan tipi” adlı faşizan model, ilkokuldan başlayarak tüm öğrenim hayatı boyunca çocuklarımızı esir almaya çalışmakta; bu hücreden sıyrılamayan zavallılar ise modele uygun tek tip olarak ve kendini “egemen kutsallara” adayarak vefa borcunu ödemektedirler!

Ekonomik çalkantılarla boğuşturulan ülkemin insanlarının tek derdinin ekmek olması sağlanmış. Aile içi insani ilişkiler bu temel üzerine bina edilmiş. Babalar, anneler ayın sonunu getirme mücadelesi içindeyken evlatlarıyla yeterince ilgilenememiş ve gençlerimiz “ilgili şahsiyetlerin” kucağına itilmiştir.

Sekülerist bir anlayışı tercih ederek Allah’ı önce paradan sonra yaşamın birçok alanından uzaklaştıran geniş kitlenin, taşıdığı sermayeyi doğru şekilde kullanmaması, diğerlerine/kardeşlerine ilgisizliği doğurmuş. Fakir ve küskün insanlarımız gençlerimiz çoğalmıştır.

Kapital hayatın sarmalı lükse düşkünlük ve akabinde gelen tüketim çılgınlığı insanımızı batağa batırmakta, kartlarla gelen çırpınışlar onu yok etmektedir.

İnsanın sorunları dünyaya geldiği gün başlıyor ve dünyayı terk edene kadar devam ediyor. Yığınla sorunlarımızdan biridir gençlik. Asli vazifemiz sabırla sorunların çözümü için gayret sarf etmek olmalı. İşin sonuçları ise O'na aittir.

Bu noktadan çözümle; “Allah’a sığınırım kovulmuş şeytandan”…

“Yapılan eylem bildiğinin ötesine geçemez” diyordu bir mütefekkir. Güzel işler yapmak istiyorsak eğer öncelikle güzel/ doğru olanı bilmemiz gerekiyor. Doğru ve yeterli bilginin bize düşman olanlar tarafından verileceğini beklemek abesle iştigaldir. Öyleyse kendi kurumlarımızı/ okullarımızı kendimize özgü şekliyle oluşturmamız şattır.

Var olan eğitim sisteminin eksiklerinin tespiti yerine, doğru bir eğitim yönteminin belirlenmesi artık şart olmuştur. Bizim diyebileceğimiz eğitim/öğretim mekânlarının oluşturulması için geç bile kalınmıştır.

Bu mekânların oluşumunda gerekli olan sermayeyi karşılayacak yeterince variyetli insanımız vardır. Sermayemizin bu alanda dünyevi kar gözetilmeksizin kullanılması binlerce mağdurun kurtuluşu olacaktır.

Yeteri kadar eğitimli insanımız da vardır, bu kardeşlerimizin teşvik edilmesi ile ortaya çıkacak potansiyel, “tek tip zavallı insan” modelini buruşturarak uzayın çöplüğüne gönderecek kadar güçlüdür.

Gençlerimizin saf ve sahih bilgiye ulaşmalarını kolaylaştırmalıyız çünkü öncelikli amacımız onların sadece dünyalarını ihya değildir. 

Onları gerçek yaşamlarına hazır hale getirmek temel sorumluluğumuzdur.

Sahih bir anlayışa sahip olan genç arkadaş tüm dünyaya meydan okuyacak bir enerjiyi taşır kendinde. Her gencin yapabileceği kendine has yetenekleri vardır ama bunu kendisinin tespit etmesi zordur. Farkına varmalarını sağlamakta bizim işimizdir. İnternet ile birlikte, her türlü bilgiye ulaşımın inanılmaz kolaylaştığı çağımızda, şeytan ve dostlarının makyajlayıp ta sunduğu azgınlık / sapmışlık gençlerimizce kabul görmekte ve çocuklarımız bizim olmaktan çıkmaktadırlar. Teknoloji kullanılarak zaaflarımıza yönelik yapılan bu saldırıların önüne geçebilmek için donanımlı elamanların yetişmesi / yetiştirilmesi bir zorunluluktur.

Artık hayatımızın bir parçası haline gelen teknolojinin, peşinden koşan değil onu yönlendirebilen zihinlere ihtiyacımız vardır. Bu alanda yeteneği olan kardeşlerimizin tespit edilmeleri,doğru kanalize edilmeleri ve uzmanlaşabilecekleri fırsatları onlara sunmamız gerekmektedir.

Sinema, tiyatro, edebiyat gibi alanlarda da "yetişmiş adam" eksikliğimiz vardır. Sosyal alanlar kadar kültürel ve sanatsal alanlara da ilgi göstermeli, içimizden fikir adamı, yazar, senarist, yönetmen, müzisyen çıkarabilmeliyiz.

Belli bir yaşın üzerindeki insanların bu alanlarda üretim yapabilmesi çok güçtür; onlar daha çok tüketen durumundadırlar. Gençler içinse zevkli uğraşlar haline gelebilecek bu uğraşıların sıhhatli zeminlerde çok yararlı olacağı açıktır.

Geleceğiyle ilgili okul, askerlik, iş, evlilik gibi problemlerinin çözümünde de genç kardeşlerimizin yardıma ihtiyaçları olacaktır. Topluluklar güçleri nispetince de bundan sorumludurlar.

Muhakkak bunlara ekleyebileceğimiz birçok çözümlemelerimiz olacaktır fakat yazılanların ve okunanların sayfalarda kalması ise ayrı bir sorunumuzdur.

 

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ