“Bİr garİb ölmüş dİyeler”
-bizim yunusun aziz hatırasına-
Garibtim;
Bir başıma karşılayıp azraili
Bir başıma teslim ederdim canımı
Zaten O da bir başına gelirdi;
Gerek görmezdi hazırlığa, törene..
Bilirdim:
her can, ne kadar şa’şa’alı da olsa etrafı
yalnız teslim edilir…
Ardımdan kimse ağlamadan
Kendi canımı kendim teslim ederdim..
Garibtim;
Kendim verirdim kendi salâmı..
Bilirdim:
her salâ, bir yolcuyu haber vermektir;
“gönderdik, orda yalnız kalmasın, sahip çıkın ey Nebi” demektir..
Hiçbir müezzin kabul etmezdi benim için
Nebi as’a haber vermeyi..
Salası verilmeye değmezdim..
Kendi salâmı kendim verirdim
Garibtim;
Kendim ğaslederdim kendi cenazemi..
Bilirdim:
Aşk garibleri, kendi gözyaşında yıkanır
Ve her damlasında gözyaşlarının
Okyanuslar, deryalar dalgalanır
Garib, suyu nerden bulsun..
Melekler acıyıp getirmese bir kazan kevseri;
Yıkanmadan gömülecektim..
Yıkanmaya değmezdim;
Kendi cenazemi, kendim ğaslederdim...
Garibtim;
Kendim kefenlerdim, kendi cesedimi.
Bilirdim:
Gönül ipeğinden dokunmalı kefen bezi
Sevda atkısı, aşk çözgüsüne birleşmeli
Aşk cephesinin mâlül gazisi
Patıskadan kefeni neylemeli?
Kefenim yoktu..
Gömlek bulamayanın kefeni nerden olsun?
Huriler göndermese bir top sündüsü,
Kefensiz defn edilecektim..
Kefenlenmeye değmezdim;
Kendi cesedimi kendim kefenlerdim..
Garibtim;
Kendim kılardım kendi cenaze namazımı..
Bilirdim:
Ne Allah için namazı var, sevdasızların
Ne Rasulullah için salavatları
Neye yarar, böylesi dizilmiş safların
Meyyit için duaları?
Hem imam olurdum, hem müezzin; hem cemaat
“her kişi niyetine” diye dururdum
Bütün sağların niyetine kendime rahmet okur;
Bütün mevtalara şahitlik ederdim.
Musallaya konmaya değmezdim;
Beyt-i muallaya koyup cesedimi,
Kendi namazımı kendim kılardım..
Garibtim;
Kendi kazdığım mezarlara gömerdim kendimi
Bilirdim:
Her insan kendi mezarına doğar aslında
Ve mezar anne rahminden daha yakındır
Yoktu kimsem; mezarımı kazsın..
Yoktu kimsem; üzerime toprak atsın..
Yoktu kimsem; talkınıma dursun..
Değmezdim Müslüman mezarlığına gömülmeye
Götürüp Sidre-i müntehaya, o ağacın altına
Kendi cenazemi kendim gömerdim..
Garibtim;
Bir taşım yoktu ki mezarımın başına diksinler
Üzerine “fakire bir fatiha” yazsınlar
Bir kase koysunlar ki kuşlar gelip su içsin..
Kendi mezarımın başına taş diye kendimi dikerdim..
Bazen bir selvi olurdum da
Göklere doğru ser çekerdim..
Bilirdim:
Mezar taşında üç satır yazıdır insanın yazgısı
Ve her taşta aslında
aynı yazı yazar
II.
Garibtim;
öylesine yalnız,
böylesine kimsesiz olmak ne büyük devletti..
Gariblerin Efendisi;
bunca garipliği çok görme; alma benden..
garib yarattın madem;
garib olarak yaşat;
garib olarak;
gariblerle beraber haşret..