Ahmet Faruk Nakışçı
Kırıklar çatlaklarla hüzünlüyken
Dikili bir ağaç olsun diye armağan
Gönüllere dinginlik, sükunet
Padişahtan ferman
Kentin eseni bana bunları duyurdu
O gün
Esenliklerin ilhamını dölledi
Yüreğimi açtım bu tohumlara
Gözlerimi açtım yağmurlara
Büyüttüm, büyüttüm, büyüttüm
Dar geldi ayakkabılarım
Yorgun günün akşamı ayaklarıma
Alçıdan acılarla geçecek günler
Bilmiyorum
Sana, bana, aşka, sabra dair
Ne söyleyecekler
Zamanı dönüştüremeyenler
Zamandan şikayet ederler
Bilmezler Halbuki
Zaman kendileridir
Zamana dair çok sözler duydunuz biliyorum
Ama, bilmiyorum
Zamana siz neler söylediniz
Zaman size neler söyledi.