İbadet - rahle.org

İbadet - rahle.org

İbadet


Facebookta Paylaş
Tweetle
Süha SERİN tarafından yazıldı.

"İbadet kavramının hem sevgi hem de itaat unsurlarını içerdiğini, bu özelliklerin ikisini birden taşımayan davranışların ibadet sayılamaz" "İbadet kavramının hem sevgi hem de itaat unsurlarını içerdiğini, bu özelliklerin ikisini birden taşımayan davranışların ibadet sayılamaz"


 

Sözlükte "boyun eğme, alçakgönüllülük, itaat, kulluk, tapma, tapınma" anlamlarına gelen ibadet dinî bir terim olarak insanın Allah'a saygı, sevgi ve itaatini göstermek, O'nun hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle ortaya koyduğu belirli tutum ve gerçekleştirdiği davranışlar için kulla­nıldığı gibi daha genel olarak aynı mahiyetteki düşünüş, duyuş ve sözleri de ifade eder; ancak kelimenin dinî içerikli belli ve düzenli davranış biçimleri için kullanımı daha yaygın­dır.

Arap dilinde ubûde, ubûdiyye, abdiyye kelimelerinin manası boyun eğmek ve alçalmaktır. Yani, herhangi bir kişi önünde ona karşı hiçbir direniş göstermeden, isyana kalkışmadan ve yüz çevirmeksizin istediği hizmeti yerine getirmektir. Bu yüzdendir ki Araplar binici için zorluk çı­karmayan, binilmeye alışmış uysal deveye bair muabbed derler. Sözcüğün bu kök anlamından kölelik, itaat tapınma hizmetçilik manaları türemiştir.

Abd kökünün asıl manası, herhangi birinin üstünlüğünü kabul ederek; ona karşı kendi özgürlük ve bağımsızlığından vazgeçmek, isyan ve mukavemeti bırakıp itaate hazır olmaktır. Gerçekte kulluk ve kölelikte budur. Bu nedenle abd sözcüğü söz konusu olduğunda bir arabın kafasında ilk şekillenen düşünce, kölelik ve kulluk düşüncesidir. Sonra kölenin asıl vazifesi, efendisine itaat etmek ve emrine uymak olduğu için kulluk kölelik manası ile birlikte itaat dü­şüncesi de ister istemez akla gelmektedir. Ayrıca, herhangi bir köle efendisine kulluk ve itaat etmekle kalmayıp, onun üstünlüğüne inanır büyüklüğünü itiraf eder kendisine yapılan iyilik ve ihsanlara karşı şükran borcu içerisinde olduğunu düşünürse, bu tavrıyla efendisine saygı ve ta­zimde aşırıya gitmiş ve ona çeşit çeşit kulluklarda bulunmuş olur. Onun bu eylemine tapınma denir. Köle sadece başıyla değil kalbiyle de efendisine boyun eğerse gerçek anlamda kulluk yapmış olur.

İslâmî literatürde genellikle bu tür davranış biçimleri için ibadet, insanın hayatını daima Allah'a karşı saygı ve itaat bilinci içinde sürdürmesi şeklindeki kul­luk duyarlılığı için de ubûdiyyet ve ubûdet terimlerine yer verilmiştir. Bir tanı­ma göre ubûdiyyet "kulun Allah'ın yap­tıklarından memnun olması", ibadet ise "O'nun razı olacağı işleri yapmasıdır.

Buna göre ibadette belirli davranış şekilleri öne çıkarken ubûdiyette ahlâkî ve manevî öz ağır basmaktadır. Bununla birlikte böyle bir Özden yoksun olan davranışlar ibadet sayılmaz. Nitekim ibadetin bütün tanımlarında "taat. hudû', zül" kelimelerinin tekrar edildiği gö­rülmektedir. Me­selâ Fahreddin er-Râzî ibadeti "saygının en ileri derecesi" diye tanımlarken [Mefâtîhul-ğayb] İbn Kayyim el-Cevziyye, ibadet kavramının hem sevgi hem de itaat unsurlarını içerdiğini, bu özelliklerin ikisini birden taşımayan davranışların ibadet sayılamayacağını belirtir [Medâricü's-sâlikin].

 

İBADETİN KURANDAKİ ANLAMLARI:

K.Kerimde ibadet birkaç anlamda kullanılmaktadır:

Kulluk ve itaat anlamında:

Ey İnananlar! Sizi rızıklandırdığımızın temizlerinden yiyin; yalnız Allah'a kulluk(ibadet) edi­yorsanız, O'na şükredin. [002.172]

Kulluğu yalnızca Allaha yapan, helal ve haram konusunda da yalnızca ona itaat eder.

« Ey Âdemoğulları! Size şeytana tapmayın (ibadet etmeyin), çünkü o sizin apaçık bir düş­manınızdır» demedim mi? [036.060]

İnsanlar şeytana ilah diye inanmazlar ama onun sözünü dinlerler yani ona itaat ederler. Allah şeytana itaati yasaklıyor.

Kulluk anlamında:

Onlar, Allah'ı bırakarak, kendilerine fayda da zarar da veremeyen putlara ibadet ederler: «Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir.» derler. De ki: «Göklerde ve yerde, Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz?» Allah, onların ortak koşmalarından münez­zeh ve yücedir. [010.018]

Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, O'na karşı gelmek­ten korunmuş olabilesiniz. [002.021]

İbadet kişinin benliğini inkâr etmesi kendini bir hiç yerine koyması değil, Allahın yüceliği ve azameti karşısında duyulan saygıdan dolayı bir ürperiş, bir teslimiyet, bir sığınma bir söz dinlemedir.

Yaratanla yaratılan arasındaki diyalog, karşılıklı ilişki Allahtan insana vahiy şeklinde, insandan Allaha doğru dua ve ibadet şeklindedir.

İbadet aynı zamanda nimetleri veren makama karşı bir şükür işaretidir.

 

 

 

  

 


Kaynakça: DİA HÜSEYİN K.ECE-İSLAMIN TEMEL KAVRAMLARI MEVDUDİ- KURANA GÖRE DÖRT TERİM

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ