"Yol şebekelerimiz, haberleşme araçlarımız ulaşımı ne kadar kolaylaştırıyor, haber dolaşımını ne kadar hızlandırıyorsa, aynı oranda insanların birbirlerine yakın olmaktan duydukları sıcaklığı, bildirişimin derinleme etkisini azaltıyor..."
İ. ÖZEL
Kıymetli kardeşlerim
İletişim kapak konusuyla karşınızdayız. Rabbim bizleri ya hayr söyleyen ya da susan kullarından eylesin.
Özür dileyerek başlıyoruz. Hakan Akça ‘ya ait yazıyı yanlışlıkla Fatih Çapar ismiyle neşrettik geçen sayımızda.
Kur’ân-ı Kerîm anne-babaya karşı “öf” bile deme, onlara; قَوْلاً كَرِيماً (kavlen kerîmâ) (el-İsrâ, 23.) yani ikramkâr ve iltifatkâr söz söyle, buyurmaktadır.
Fakir-fukarâya, muhtaç ve mahrumlara verecek bir şey bulamıyorsan, hiç olmazsa onlara karşı,قَوْلاً مَيْسُوراً (kavlen meysûrâ) (el-İsrâ, 28.) yani gönül alıcı, rûhu dinlendirici, tesellî edici bir söz söyle, buyurulur.
Başa kakmak ve gönül incitmek sûretiyle ecri zâyî edilen bir sadakadansa قَوْلٌ مَعْرُوفٌ (kavlün ma’rûfun) (el-Bakara, 263.) yani tatlı bir söz daha hayırlıdır, buyuruyor.
Kanadı kırık bir kuş gibi himâyeye muhtaç yetimlere, yakın akrabâya, yoksullara karşı yine قَوْلاً مَعْرُوفاً (kavlen ma’rûfâ) (en-Nisâ 5, 8.) yani güzel söz ve tatlı dille konuş, buyuruyor.
Ne söylediğimize dikkat etmeliyiz. Nasıl söylediğimize de. Nerde söylediğimiz çok önemli. Ne zaman söylediğimiz de.
Susmamız gereken zamanları kaçırmamalıyız. Konuşmayı öğrendiğimiz gibi dinlemeyi de öğrenmeliyiz. Kulak ikiyken dil bil yaratılmış hikmetini düşünmeliyiz.
İletişim sadece dil ile olmuyor. Yaptıklarımız, yapmadıklarımız da iletişim. Güleryüzümüz iletişim aracı, asık suratımız da. Söylediklerimiz gönlümüzden gelmedikçe, hareketlerimizle desteklenmedikçe boş laf olmaktan öteye geçmiyor. İsmet Özel tarifiyle; Lafzen “filan dava uğruna savaşıyorum” demiş olmak yeterli değil, hatta gerekli bile değil bu. Siz öyle yaşayacak, öyle davranış göstereceksiniz ki, hangi meseleyi yüklendiğini ayrıca belirtmenize gerek kalmayacak.
İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen ve dediklerini kayda geçen bir melek hazır bulunmasın. Ayeti her kelimemize dikkat etmemize işaret eder. Karacaoğlan ve Yunus'tan dizelerle hayırlı okumalar dileriz.
Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan, gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelince / Anı yad ellere açıcı olma
Mecliste ârif ol kelâmı dinle / El iki söylerse, sen birin söyle
Elinden geldikçe sen eylik eyle / Hatıra dokunup yıkıcı olma
Taş yürekte ne biter / Dilinden ağu tüter
Nice yumşak söylese / Sözü savaşa benzer