HANGİ SUYUN SAKASIYIM? - rahle.org

HANGİ SUYUN SAKASIYIM? - rahle.org

HANGİ SUYUN SAKASIYIM?


Facebookta Paylaş
Tweetle

 

Bu yaşa erdirdin beni,

gençtim almadın canımı,

ölmedim genç olarak,

ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan,

sarmaladığı günlerde[1]

 

Hepimizin başından kazalar, hastalıklar, afetler geçmiştir ama bugün hayattayız ve hala kurtuluş için imkânımız var. Şükürler olsun. Hakikatin farkına varmadan, hakkı yaşamadan, hak bir toplulukla hak üzere birlikte yürümeden ölüp gidebilirdik.

 

Bu hayatta amacımız ne? Hangi suyun sakasıyız? Saka orduda askere su taşıyan askerlere verilen ad. Bu askerler mücahid ordusunun suyunun sakası olmuşlar. Ne mutlu değil mi?

 

Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi,

taşınacak suyu göster, kırılacak odunu,

kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde,

bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin

tütmesi gereken ocak nerde?

 

Dünya yurdunun mu sakasıyım? Ahiret yurdunun mu sakasıyım? Eşyaperest, nefisperest, konforperest, makamperest miyim?

Hayatım neyin etrafında dönüyor, nelere seviniyorum, nelere üzülüyorum, kalbimi işgal eden şeyler neler, gündemim nedir? Hayatımı verdiğim şey nedir, ömrümü neye hasrediyorum?

 

“Mal, para nereden gelirse gelsin, helal haram gözetmiyorum, şu arabayı her ne olursa olsun mutlaka almalıyım, şu makam için her şeyi feda ederim, şu kadınla / adamla evlenmek için her şeyimi veririm, şu yemeği yesem artık ölsem de gam yemem, canımın istediğini yer içerim, rahatımdan taviz vermem” demeyiz herhalde.

 

Lüks araba, makam peşinde değilizdir belki fakat insanlara arabalarına, elbiselerine, makamlarına göre içimizde değer veriyor olabiliriz. Canımızın istediğini yiyip içmeyiz, konforperest de değilizdir ama bizi çok cezbeden bir ziyafet bir sohbete gitmemizi engelliyor olabilir. Konforperest değiliz belki ama bir kamp, bir sohbet, bir itikâf için yayından boşalan ok gidi de gidemiyoruz maalesef. Haydi, savaşa çıkın denildiğinde “çakılıp kalanlara” hayıflanırız oysa. “Bu sıcakta savaş mı olur” diyenleri küçümseriz.

 

Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah'ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” [2]

 

“Dünya yurdu”  ile “ahiret yurdu” arasına “gaflet uykusu” giriyor.

 

Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın, göçtü kervan kaldık dağlar başında
Çağrışır tellallar inanmaz mısın, göçtü kervan kaldık dağlar başında

 

Ahiret yurdunun mu sakasıyım? Bir insan olarak hayatımızdaki bütün bu ilgileri Allah (cc) ve Rasulü (cc)’nün isteği doğrultusunda yönlendiremez miyiz? İlgilerimizdeki amaçları halis eyleyemez miyiz? Tüm bu nefis, konfor, eşya, makam eylemlerini Allah (cc) rızasına hamlederek fani olmaktan kurtarıp baki eyleyemez miyiz?

 

Neye talibim?  “(Resûlüm!) Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendine kıyacaksın!” [3] Ahlakındaki Rasul (sav) gibi dava delisi, davet delisi mi olacağım yoksa namazı, zekâtı bırakıp, üzerlerinden uzun zaman geçip de kalpleri katılaşanlar gibi, şehvetlerine uyanlar gibi, keyiflerine, konforlarına uyanlar gibi mi olacağım?

 

Ya da Taif sonrası meleklerin isterse azap indirebileceklerini ifadesi sonrası “onlardan iman edenler olabilir” diyen, Uhud’da dişi kırıldığında azap istemek yerine “kavmimi bağışla, kavmim bilmiyor” diyen veya Mekke fethinde “herkesi affeden” peygamberin izinden gitmeye mi talibim yoksa öz kardeşlerimle, cemaatteki kardeşlerimle en küçük durumlarda dahi darılan, düşmanlık besleyen bir anlayışın mı? Hangisi?

 

Hangi suyun sakasıyım?

 

Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi,

taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde,

bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin

 

Ahirete talipsem Vakıa suresindeki “ashabı yemin” olmaya mı talibim “mukarrebun, sabikun” olmaya mı? Rahman suresindeki “rabbinin huzurunda korkanlar için hazırlanan” üst cennete mi talibim yoksa anlatılan orta cennete mi? Ya da bir cennet talebim var mıdır?

 

Yunus sen bu dünyaya niye geldin, gece gündüz hakkı zikretsin dilin

 

Aslında her işime besmele ile başlayarak –kendimce- ahiret yurdunun sakasıyım diyorum.   Kur’an okurken, kıbleye dönerken, elbisemi sağdan başlayarak giyerken, kardeşime tebessüm ederken, davet ederken, iyilik ederken, kötülükten kaçınırken, farzlar eda ederken, haramlardan kaçarken, ilim öğrenirken, ticaretimde dürüst olurken, işimi iyi yaparken, doğru olurken, gıybetten kaçarken, yardım ederken, sohbete giderken, zikrederken ve dua ederken “ben ahiret yurdunun sakasıyım” diyorum.  Bu farkındalığımızı artırıp niyetlerimizi ahirete matuf hale getirip bir hayat boyu ahiret yurdunun sakası olarak yaşamaya çalışmalıyız ki ölünce de ahiret yurdunda sonsuz karşılıkları alabilmeyi umabilelim.

İsmet ÖZEL-Münacaat

Hadid suresi-20. Ayet

Şuara suresi-3. Ayet



[1] İsmet Özel - Münacaat

[2] Hadid  20

[3] Şuara 3 

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ