Yusuf Er
Belli saatlerdi beni kendinde ağırlayan,
Gecenin en keskin, en suskun anlarında,
Kalem ile kâğıdı kendine dostvâri görmek,
Gecenin en ayazlı vakitleriydi…
Sıcak bir virgülün noktasıyla buluşmak,
Gecenin en keskin en suskun anlarında,
Masada yanan ışıktan süzülen kelimelerdi,
Gecenin en ayazlı vakitlerine ortak…
Seçmece harflerden satırlar değil,
Denizin en keskin en suskun anlarında,
Alınan mürekkebin doluluğuydu,
Gecenin en ayazlı vakitlerine ortak…
Gökyüzü aydınlığını düzgünlüğündeki,
İhtişamından alıyordu,
Yapraklar üzerine düşen kırağı ağırlıyordu,
Gecenin en ayazlı vakitlerine ortak..
Suskunluğum bir kelime ile bozuldu,
Gecenin bir yarısını,
Gecenin diğer bir yazısı olan ayazı
Böldü yine bu akşam…®