Avrupalılar Giderek İslâm’ı Seçiyor - rahle.org

Avrupalılar Giderek İslâm’ı Seçiyor - rahle.org

Avrupalılar Giderek İslâm’ı Seçiyor


Facebookta Paylaş
Tweetle

İrlandalı aktör Liam Neeson Türkiye’de yaşadığı ruhi uyanış sonrası Müslüman olmayı düşündüğünü söyledi.

Kuzey İrlanda’nın Ballymena şehrinde Katolik bir ailenin çocuğu olarak doğan Neeson, Londra merkezli The Sun gazetesine şehirdeki film çekimleri esnasında İstanbul’un dini atmosferinden etkilendiğini söyledi.

Neeson şöyle dedi: “Günde beş defa okunan ezan önce sizi çıldırtıyor ama sonra birden ruhunuza işliyor ve o en güzel şey oluyor. Şehirde 4000 cami var. Bazıları göz kamaştırıcı ve bu gerçekten bana Müslüman olmayı düşündürüyor.”

Neeson İslâm’ın varsayılan egzotizmine karşılık Hıristiyan kökenini terk eden yüz binlerce Avrupalıdan biri. İslâm’a dönüşlerdeki artış İslâm’ın Avrupa’da ana din olmasına ve kıtanın İslâmizasyonuna katkı sağlıyor.

Faith Matters adlı bir dinler arası grup tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarına göre İngiltere’de Müslüman olanların sayısı 100.000’i geçti. Araştırmanın sonuçlarına göre mühtedilerin üçte ikisi kadın, %70’ten fazlası beyaz ve ortalama ihtida yaşı 27.

Swansea Üniversitesi’nden Kevin Brice tarafından yapılan araştırmada mühtedilere İngiliz kültürünün olumsuz buldukları yönleri soruldu. Gelen cevaplar alkol ve alkoliklik, ahlâk yoksunluğu ve cinsel serbestlik ve sınır tanımayan tüketim anlayışıydı.

 Katılımcıların dörtte biri dindar bir Müslüman olmakla İngiltere’de yaşamak arasında doğal bir çatışma olduğunu düşünüyor. On kadından dokuzu Müslüman olmanın onları daha muhafazakâr giyinmeye yönelttiğini söylüyor. Yarısından fazlası başörtüsü giymeye başlamış ve %5’i burka giyiyor.

Ayrıca devlet otoritelerinin açıklamalarına göre İngiltere hapishanelerinde çok sayıda mahkûm İslâm’ı seçiyor. Örneğin İngiltere’nin en korkutucu genç hapishanelerinden birinin mahkûmlarının üçte biri Müslüman ve bu din yüksek sayıda mühtediyi çekiyor.

Adalet Bakanlığı verilerine göre Batı Londra’daki Feltham Hapishanesi’ndeki (Islahevi) 686 mahkûmun 229’u Müslüman olmuş. Cuma namazlarında o kadar çok cemaat oluyor ki, mahkûmlar ayrılarak Feltham’ın camisi ve spor salonuna yerleştiriliyor.

Mahkûmlara öğle saati çok fazla gardiyan gerektiği için Müslüman olmayanların bu süre boyunca kilitli tutulduğunu söylüyor. Sonuç olarak birçok aldanmış genç hapishanede daha iyi yiyecek ve daha iyi muamele beklentisiyle İslâm’ın cazibesine kapılıyor.

Daha ünlü Britanyalı mühtedilerden biri de eski başbakan Tony Blair’in baldızı Lauren Booth. İran’a bir ziyareti esnasında manevî bir morfin şoku hissettikten sonra Müslüman olan Booth şimdi evinden çıkarken başörtüsü giyiyor ve günde beş vakit namaz kılıyor.

Fransa-3 televizyon kanalının bir raporuna göre geçtiğimiz yıllarda Fransa’da yaklaşık 70.000 kişi Müslüman oldu. Britanya’da da olduğu gibi Fransız mühtedilerin çoğunluğu materyalizmde aradığını bulamadığını söyleyen genç kadınlardan oluşuyor.

Ayrıca ihtida, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, Macaristan, İrlanda, Lüksemburg, Norveç, Polonya, Portekiz ve İspanya’da da yaygın.

İtalya'da parlamento üyesi, büyükelçi Alfredo Maiolese yakın zamanda Müslüman oldu ve zamanını İslâm’ın Batı’daki imajını düzeltmeye çalışmaya ayırıyor. İsveç’te şu an en az 5.000 mühtedi var.

Almanya’da RTL televizyon kanalının bir raporuna göre son yıllarda en az 20.000 kişi Müslüman oldu.  Bu mühtedilerin çoğu Almanya’daki cihatta artan bir rol oynuyor. Örneğin 2010 yılında iki Alman mühtedi yargıcın deyimiyle “canavarca bir kan banyosu” oluşturacak şekilde Almanya’daki Amerikan hedeflerine terörist saldırı planlamaktan dolayı suçlu bulundu.

İçişleri bakanı Wolfgang Schaube'ye göre: “Her Müslüman olan potansiyel bir terörist olmasa da bu yönelim güvenliğimize yönelik bir tehdit haline gelmeye başladı. Kendi içimizde filizlenip yetişen bir çeşit terörizmle karşı karşıyayız.”

İslâm’ı seçen birçok Avrupalı doğuştan Müslüman olanlardan daha dindar oluyor. Köktenci bir yaklaşımı olan böylesi mühtediler genellikle kolayca aşırılığa yönelebiliyor.

Örneğin Belçika Charleroi'den bir mühtedi olan Muriel Degauque Kasım 2005’te Irak’taki Amerikan birliklerine karşı araçla intihar saldırısı düzenledi. Bir fırın çalışanı olan Degaugue bir Müslüman’la evlendikten sonra kısa sürede radikal bir dinî anlayışa sahip oldu.

Politik olarak doğru olmayan davranışları sebebiyle görevden alınana kadar İsviçre Göçmen Ofisi’nin başında olan Alard du Bois-Reymond’a göre, genç mühtediler ülkenin güvenliğine karşı potansiyel bir tehdit oluşturuyor.

Du Bois-Reymond Almanca yayınlanan NZZ am Sonntag gazetesine İsviçreli mühtedilerin arasında “radikal bir şekilde farklı bir toplum” isteyenlerin olduğunu ve "diyaloga karşı dirençli" olduklarını söyledi. Ayrıca İsviçreli mühtediler tarafından kurulan ve yürütülen İsviçre Merkezi İslâmi Konsülü’nü “İsviçre’deki en radikal grup” olarak tanımlıyor.

Ayrıca İsviçre Halk Partisi’nin (SVP) eski bir üyesi olan ve önceleri camilere minare yapılmasına karşı kampanya yürütmüş olan Daniel Streich de Müslüman oldu. O şimdi İsviçre’nin daha fazla minareye ihtiyacı olduğunu söylüyor.

İspanya’da geçtiğimiz yıllarda çoğunluğu kadın olan en az 50.000 kişi Müslüman oldu. İslâm’ın İspanya’da tebliği için kurulmuş olan www.webİslâm.net yakın zamanda İspanyol kadınlarını Müslüman erkeklerle evlenmeye teşvik eden bir makale yayınladı. Makale bir Müslüman’la evliliği şöyle tarif ediyor: “Çok kültürlülük tüm muhatapları için kazandıran bir deneyimdir.”

Alıntı:

http://www.stonegateinstitute.org/2790/europeans-converting-to-İslâm

Yazan: Soeren Kern (27 Ocak 2012)

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ