Ta’lim ve Terbiye Üzerine - rahle.org

Ta’lim ve Terbiye Üzerine - rahle.org

Ta’lim ve Terbiye Üzerine


Facebookta Paylaş
Tweetle

Abdullah Eğilmez 

 

Nitekim kendi içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen (tezkiye), size kitap ve hikmeti, size bilmediklerinizi öğreten (ta’lim) bir resul gönderdik.” (Bakara, 2/151)

Eğitim, bireylerde istekli davranış değişiklikleri oluşturma sürecidir. Bu süreç bir boyutuyla kişiyi “terbiye etme” sanatı olarak değerlendirilebilir. Ta’lim ve terbiye kavramı ile eğitimin hedeflerinin içselleştirilmesi için gerekli olan dış kaynaklar ifade edilir. Ya da tefekkür, tezekkür, irfan gibi kişinin zihinsel çabaları ile kendinde oluşturmak istediği davranış kalıplarının tamamlayıcısı olarak, bir eğitim sisteminin, nihai rol model hedefine dönük talebesine uygulayacağı planı içerir.

Ta’lim, bir bilgiyi öğretme anlamında kullanılır. Alıştırma yapmak da ta’lim ile ifade edilir.

Terbiye, genellikle eğitim kelimesinin karşılığı olarak kullanılır. Yetiştirme, kabiliyetlerini geliştirme, eğitim, bilgi, saygı ve edep öğretme, iyi ahlâk, nezaket, görgü, hafif ceza verme, alıştırma gibi manalar için kullanılır. Ta’lim ve Terbiye genel anlamda Öğretim ve Eğitim karşılığı şeklindedir.

Terbiye, Rabb olan, Efendi olan tarafından şekillendirilen bir ilişki biçimini tanımlar. Yani kişinin her hangi bir davranışı değil Rabbi ile kurduğu ilişkiyi kapsar.

Bu çerçevede en başta rabbe karşı sunulan tazim akla gelir.

Rabb olanın terbiyesi ile abd (kul) olan bu tazimi icra eder. Bu şekliyle terbiye toplumda ilişkilere rengini veren ahlâki bir erdem olmaktan daha belirgin bir anlam ihtiva eder. Tevhid-i Tedrisat gibi örgün eğitimi böyle bir Rabb-kul, sahip-tebaa, devlet-vatandaş ilişkisinin omurgası görülen bir sistemde Ta’lim ve Terbiyenin bu eksende kurumsallaşması kaçınılmazdır. Şu halde ta’lim ve terbiye Rabb tarafından şekillendirilen ve kurumsallaşma istidatı bulunan eğitim süreçleri anlamında olmalıdır.

Eğitim konusuna paralel olarak ta’lim ve terbiye konusunu ele almak, bir boyutuyla özellikle günümüz açısından kurumsallaşmış bir eğitim sürecine dikkat etmeyi gerektirir.

Ulus devlet açısından örgün eğitimin iki odağı vardır. Bu iki odak laik ideoloji tarafından şekillendirilmiştir. Dünyaya ait olan eğitim “Milli Eğitim” sistematiği tarafından, manevi alana ait olan eğitim “Diyanet İşleri” sistematiği tarafından örgün olarak icra edilecektir. Bir boyutuyla seküler yaklaşımdır. Üstelik bu örgün eğitim vatandaşın yaklaşık 8-15 yılını tamamen kuşatmaktadır, bir yaklaşıma göre de bu zaman zaten bu içeriğe yetmemektedir. Bu noktadan hareketle, bu iki kurumun programında ve/veya kontrolünde olmayan herhangi bir “örgün eğitim” sadece yasal olarak değil ideolojik olarak gayr-i meşru/kanunsuz (illegal) ilan edilir.

İslâm davetçilerinin bu ortamda üç önemli sorununu bu durum oluşturur:

1. Muhataplarının dimağlarının en açık olduğu dönemde hâkim güç tarafından zorunlu eğitimle kontrollerinin dışına çıkmış olması,

2. Örgün içerikli eğitime izin verilmemesi,

3. Velev ki hâkim erk bu konuda esnek olacak olsa bile tüm toplumu taşıyacak denetlenebilir bir eğitim sistemini planlama ve sürdürme imkânlarının zayıflığı.

Adı örgün olsun olmasın, Davet ve Takva Toplumu inşa süreci sistemli bir şekilde müminin hayatını ta’lim ve terbiye etme sürecidir. Bu çerçevede örgün eğitim kapsamında kanunsuzluk (?) problemi olmayacağı düşüncesiyle Kur'anî anlamdaki bir ta’lim ve terbiye süreçleri şekillendirilmeli, icra edilmelidir.

Ta’lim “el-Âlim” olan Allah'ı bütün esma ve sıfatıyla, “Kur'anî bir yaşamı” öğrenmektir. Terbiye “en güzel örnekliğe” sahip Rasulü’nün (sa) eserlerine mutabık âlemlerin Rabb’ine kulluğun hakikatini keşfet/tir/me ameliyesidir.

Eğitimi eğitim yapan öğeler bu süreçte ihmal edilmemeli, gerekli tüm hazırlık ve ortamlar sağlanmalıdır. Nefsi eğitim için tefekkür ortamı nasıl kaçınılmaz ve elverişli bir ortamın sağlanması elzem ise, daha iyi bir Müslüman birey ve daha sağlam bir İslâm toplumunun inşası için ta’lim ve terbiye alanında tüm ortam ve imkânlar oluşturulmalı ve kullanılmalıdır.

Bir Müslüman kimliğinin inşasında en önemli noktalardan bir kaçı şu şekilde sıralanabilir:

- Eğitimde talebenin kaldırabildiği yoğunlukta olmalıdır. Zihin gücünün ve mevcut eğitim seviyesinin üzerine bina edilmelidir.

- Tedricidir. Kimlik, ahlâk ve davranışların inşası aşama aşama ta’lim edilir.

- En önemlisi yoğundur. Zorunlu ihtiyaçları hariç tüm gündemini eğitim süreci oluşturur.

- Eğitim ta’limi de içerir. Öğrenilenlerin talebenin hayatında tatbikine fırsat tanınmalı ve değerlendirilmelidir.

- Eğitim müfredatı, kaynak kitapları ile eğitim içeriği aynılaştırılmalıdır.

- Genel eğitim tecrübemiz asr-ı saadetten beri hoca-talebe ilişkisi zemininde kurulmuştur. Her ne kadar eğitim materyalleri kullanılsa da eğitimin birebir insan ilişkileri zemininde yürümesine özen gösterilmelidir.

- Eğitim usulü belirginleşmeli, usûl bir taraftan, kadim İslâmî gelenek ile irtibatını koparmamalı, diğer taraftan meşru ya da gayr-i meşru ama Müslümanların birinci dereceden dâhili olmadan şekillenen günümüz ortamının sosyo-kültürel değerlerinin ve insanlığın ortak tecrübelerinin diline de aşina olmalıdır.

Bir Müslüman’ın hayatı Rabbinin terbiyesinde “beşikten mezara kadar ta’lim” üzere kuruludur. Bu yoğun, programlı bir eğitimdir. Bu eğitim benlik ve zamanını vererek talebenin iradesi ve mürebbinin programa riayetiyle sürdürülecektir.®

 

 

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ