Editörden:
DEĞİŞİM
İslam coğrafyasında son iki yüzyılın önemli tartışma konusu değişim olmuştur. Batının Rönesans ve Reformla birlikte iplerinden koparak hızla zenginleşmesi, yayılması ve saldırganlaşması olmasa bile hayatına hakim kıldığı yeni değerler manzumesi bigane kalınabilecek bir konu değildi. Zira özellikle kimliği ile bağları sağlam kılınamamış toplum paydaşları tarafından en azından aynısına sahip olma içgüdüsü bile bu değişimi getirebilirdi.
Batının henüz tamamlanmamış yolculuğu karşısında zaten bir eylem planı icra etmenin büyük bir sistem için karşılığı olamazdı. Bunun yanında yine de bu sihirli atmosfere kapılanlar ile kuşkuyla bakanlar arasında tartışmalar başlamıştı.
Daha yüzyılın başında batının zenginlik ve fen alanında aldığı yolun şaşaasına rağmen bu fizikî değişimin kültürünü barındırdığı tespiti de yapılmıştı. Batının sosyal düzenlemelerine uyum taleplerine karşı da benzer eleştiriler yapılmaktaydı. Söz gelimi Said Halim Paşa: "Avrupa'nın kendi sosyal yapısına uygun ve onun için ideal kanunları tatbik ederek ulaştığı noktaya bizim bünyemizin sosyal farklılığına bakmadan aynı kanunları uygulayarak ulaşmak istedik." diyor.
Kültürlerin karşılaşmasında etkilenme kaçınılmazdır. II. Meşrutiyetin ilanında Fransız ihtilalına öykünülerek “hürriyet, uhuvvet, müsavamat” kavramları “ zincirlerini kıran kadın” teması ile verilmişti. Bu etkilenmede kendi öz ve değerlerini değiştirmeden sürdürebilme sadece güçlü fikrî değerleri ve sosyal bağları olan toplumlar için geçerlidir. (Değişim kimliğe ve sosyal dengeye ait değilse değişimin kötü olarak etiketlenmesi de gerekli olmaz. )
Değişim taleplerinin sağlıklı değerlendirilmesi önem arz ediyor. Said Halim Paşa’ya göre "Sosyal yapı kanunlarla değişmez. İslam'da imtiyaz şahsî ve menfiden değil, ilim ve Allah korkusundan gelir."
Oysa İslam'ın bir taraftan kendi öz kimliğini Takva Toplumu ekseninde tanımlayıp muhafaza etme talebi var. Bir taraftan insanlığa yeryüzünü imar ederek
adaleti sağlama iddiası var, diğer taraftan İslam'ın nurunu alamamış gönülleri ve karanlıktaki toplumları değiştirerek İslamlaştırma misyonu var.
Bu durumda değişimi tekrar bir daha analiz etme ve ortamın fıkhına tecdid edip İslam kimliğini, Takva Toplumu misyonunu, Müslüman Kardeşliğini değiştirmeden değişim taleplerine doyurucu cevaplar arama ve dikkat kesilme gerekliliğine binaen kapak konumuz: Değişim.
Selam ve dua ile....