Hilalin Eteğine Dizildiğim
Ruhşenî gönlüm tufanlarda şimdi yine sensiz
İltica-i sevdamın kalbi soluyor sessiz sessiz
Ey aşkının vuslatına; ramı münacat ettiğim
Ben yüreği esrarlarla, hasretinin derdindeyim
Bu sevda sensiz bendeki elem-i ahuzar
Kederi, hüznü sevda dilinde gam-ı efkar
Vuslatlar sensiz, acı yine ızdıraplı, masum ve yorgun
Hilal kaşlarınsız; aşkının mümkünü tarifi hicranlı ve solgun
Ben deryaların ortasında mağrurum yapayalnız
Efsununu beklerim; köhnemiş zamanlarda düstursuz
Beni seninle yakıp tutuşturan o ürkek sevginin gâmı
İlahî sevdanın hilaline dizildiğin, masum aşkının asıl adı
Bu deryalarda bitkinim tut yüreğimden
Bin ah feryad eder cemalinsiz gözlerimden
Vur mızrabını yüreğimin tenine, o gür sedanla
Bir âleme doğayım; hiç sessiz ve sensiz olmamakla
Gel, sevdamın kadife tenli rengini varlığınla uyandır
Beni benden alıp götüren, yokluğundaki sevdandır
Seni, sensiz kaybolmuş beyhude diyarlardan sorarım
Pervasızca kanatlandığım iklimlerde, sensiz, ben solarım
Ahmet DİLEKÇİ