DİN - rahle.org

DİN - rahle.org

DİN


Facebookta Paylaş
Tweetle

 

 
Süha Serin tarafından yazıldı.

Din: "İslam, iman ve ihsandan oluşan hayat şeklidir." Eğer bir kimsenin birtakım kanun ve kurallara uyarak, tabi olduğu egemenlik Allahın egemenliği ise, o kişi Allahın dinindedir Din: "İslam, iman ve ihsandan oluşan hayat şeklidir." Eğer bir kimsenin birtakım kanun ve kurallara uyarak, tabi olduğu egemenlik Allahın egemenliği ise, o kişi Allahın dinindedir


 

Din kelimesi "d-y-n" kökünden oluşmuş bir kelimedir. Sözlük anlamı olarak din; "Boyun eğmek, hakkını almak, ödünç almak, adet edinmek, boyun eğdirmek, hesaba çekmek, ceza ve mükafat vermek, egemenlik, mülk, hüküm, idare etmek" anlamlarına gelir.

Terim olarak da din; "Akıl sahibi insanları kendi irade ve arzularıyla hayırlı olan şeylere sevk eden ilahi bir kanun" anlamına gelir. Din; peygamberlerin vahye dayalı yapmış oldukları tebliğdir. Din; "Allahü Teala tarafından vahiy yoluyla indirilen, insanları dünya ve ahiret saadetine çağıran i'tikadi ve ameli bir nizamdır". Din; "İslam, iman ve ihsandan oluşan hayat şeklidir". (Bu tanımların tümü vahye dayalı hak dinin, yani dar anlamda dinin -İslam dininin- tanımlarıdır.)

Kuran'da din kavramı

Mevdudi'ye göre Kuran mesajı içinde "din" kavramı, dört ana kısımdan oluşan mükemmel bir düzeni tarif etmektedir:

· Hâkimiyet ve egemenlik

· Hâkimiyet karşısında boyun eğme ve itaat

· Söz konusu hâkimiyetin etkisi altında kurulan fikri ve ameli düzen

· Bu düzene bağlılık ve itaat sonucu elde edilen mükâfat ya da isyan ve karşı çıkmanın neticesi olarak, yüce egemenlik tarafından verilen mükâfat ya da ceza.

Kuran "din" kavramını bazen birinci ve ikinci manaları (hâkimiyet, egemenlik ile itaat ve boyun eğme) bazen üçüncü (düzen) bazen de dördüncü manası (yargı, ceza) ile kullanmakta; bazı ayetlerde ise "din" diyerek, dört ana kısımdan oluşan söz konusu mükemmel düzeni kastetmektedir. Bu farklı anlamları anlayabilmek için aşağıdaki ayetleri inceleyelim.

Birinci ve ikinci manasıyla din

"Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü de bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir. O, hayy (diri) olandır, O'ndan başka ilah yoktur; öyleyse dini yalnızca kendisine halis kılanlar olarak O'na dua edin. Alemlerin Rabbine hamd olsun". 40/Mümin 64-65

De ki: "Dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum." "Müslümanların ilki olmakla emrolundum. De ki: "Rabbime karşı gelirsem, doğrusu büyük günün azabından korkarım. De ki: "Ben, dinimi Allah'a halis kılarak O'na kulluk ederim. Ey Allah'a eş koşanlar! Siz de O'ndan başka dilediğinize kulluk edin." De ki: "Kıyamet günü kendilerini ve ailelerini hüsrana uğratanlar elbette onlar hüsrandadırlar. Dikkat edin, iste apaçık hüsran budur. Onlara üstlerinden kat kat ateş vardır. Allah kullarını bununla korkutur. Ey kullarım, Benden sakının. Şeytana ve putlara kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere, onlara, müjde vardır. 39/Zümer 12-17

"Biz sana Kitabı gerçekle indirdik. Öyle ise dini Allah için halis kılarak O'na kulluk et. Dikkat edin, halis din Allah'ındır; O'nu bırakıp da putlardan dostlar edinenler: "Onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz" derler. Doğrusu Allah ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Allah şüphesiz yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola eriştirmez." 39/Zümer 2-3

"Göklerde ve yerde olan O'nundur. Kulluk da daima O'nadır. Allah'tan başkasından mı sakınıyorsunuz?" 16/Nahl 52

"Allah'ın dininden başka bir din mi arzu ediyorlar? Oysa göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez O'na teslim olmuştur, O'na döneceklerdir." 3/Ali İmran 83

"Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekâtı vermekle emrolunmuslardı. Dosdoğru olan din de budur." 98/Beyyine 5

Bütün bu ayetlerde din kavramı, yine egemenlik ve bu egemenliği kabul ederek ona itaat etmek ve kulluk yapmak anlamlarında kullanılmıştır. Allaha dini halis kılmanın manası şudur; kişi Allahtan başkasının hâkimiyet, egemenlik ve hükümranlığını reddederek itaat ve kullukta hiçbir şeyi/kimseyi O'na ortak koşmaksızın itaat ve kulluğunu yalnızca Allaha has kılmalıdır.

 

Dinin üçüncü anlamıyla kullanılışı

Sonra Biz, peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız, inananları (verdiğimiz söz gereğince) kurtarmamız Bize haktır. De ki: "Ey insanlar! Benim dinimden şüphede iseniz bilin ki ben Allah'tan başka taptıklarınıza tapmam. Ancak, sizi öldürecek olan Allah'a kulluk ederim. İnananlardan olmakla emrolundum." 10/Yunus 103-104

"Allah'ı bırakıp taptığınız, sizin ve babalarınızın adlandırdığı putlardan başka bir şey değildir. Allah onların doğru olduğuna dair bir delil indirmemiştir. Hüküm vermek ancak Allah'a aittir; kendisinden başkasına değil, O'na tapmanızı emretmiştir. Bu, dosdoğru dindir, fakat insanların çoğu bilmezler". 12/ Yusuf 40

Göklerde ve yerde olanlar O'nundur; hepsi O'na boyun eğmiştir. Önce yaratan, ölümünden sonra tekrar dirilten O'dur. Bu, O'nun için daha kolaydır. Göklerde ve yerde olan en üstün sıfatlar O'nundur. O, güçlüdür, Hakim'dir. Allah size kendinizden bir misal vermektedir: Size verdiğimiz rızıklarda, emrinizde bulunan kölelerinizin de eşit surette hak sahibi olmalarına razı olur ve birbirinizi saydığınız gibi bu ortaklarınızı sayar mısınız? Düşünen millete ayetleri böylece uzun uzadıya açıklarız. Hayır; zulmedenler, körü körüne kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseleri kim doğru yola eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur. Hakka yönelerek kendini Allah'ın insanlara yaratılışta verdiği dine ver. Zira Allah'ın yaratışında değişme yoktur; iste dosdoğru din budur, fakat insanların çoğu bilmezler. 30/Rum 26-30

Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dini konusunda o ikisine acımayın. Onların ceza görmesine, inananlardan bir topluluk da şahit olsun. 24/ Nur 2

Gerçek şu ki, Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah'ın kitabında on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru olan din budur 9/ Tevbe 36

«Sizin dininiz size, benim de dinim bana.» 109/Kafirun 6

Bütün bu ayetlerde din kelimesi ile kastedilen mana; kanun, kural, şeriat, yol ve insanların yaşamını ona bağımlı olarak sürdürdüğü düşünce ve hayat nizamıdır. Eğer bir kimsenin birtakım kanun ve kurallara uyarak, tabi olduğu egemenlik Allahın egemenliği ise, o kişi Allahın dinindedir. Yok, eğer bu egemenlik herhangi bir despotun bir kralın bir şefin egemenliği ise kişi o despotun kralın, şefin dinindedir.

Dördüncü manasıyla din

Size va'dedilmekte olan, hiç tartışmasız doğrudur. Şüphesiz din (hesap ve ceza) da mutlaka gerçekleşecektir. 51/Zariyat 5-6

Dini (yargı ve cezayı) yalan sayanı gördün mü? 107/Maun1

Din gününün ne olduğunu sen nereden bilirsin? Evet, din gününün ne olduğunu nereden bileceksin? O gün, kimsenin kimseye hiçbir fayda sağlamayacağı bir gündür. O gün buyruk, yalnız Allah'ındır. 82/İnfitar 17-19

Bu ayeti kerimelerde din kelimesi yargı ve ceza, hesap, ikap ve mükâfat (amellerin karşılığı) manasında kullanılmıştır.

 

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ