İNSAN (MÜSLÜMAN) VE ZAMAN (KULLANIMI) - rahle.org

İNSAN (MÜSLÜMAN) VE ZAMAN (KULLANIMI) - rahle.org

İNSAN (MÜSLÜMAN) VE ZAMAN (KULLANIMI)


Facebookta Paylaş
Tweetle

 

Fatih ÇAPAR

İslam dininde en önemli kavramların başında gelir zaman. Zaman aslında insanın imtihan için geldiği bu dünya hayatında tek sermayesidir. İşin kötü tarafı ise tam olarak ölçülemeyen bir varlıktır zaman. Saniyeler, dakikalar, saatler, günler gibi kavramlar kullanılsa da zamanı ölçmek için bazen bir asır gibi gelir saniyeler, bazen ise bir an gibi geçer kocaman yıllar. Zamanı anlamadan verimli kullanamayız, öyleyse önce zamanı anlamak için çaba gösterelim biraz. Fizikçiler zamanın başlangıcı, ölçüm teknikleri ve yönü konularını tartışa dursunlar, bu bir fizik dergisi olmadığına göre biz bu konulara girecek değiliz. Peki, nedir zaman? Zaman, insanın sahip olduğu tek sermayedir, öyle bir sermaye ki asla birikmez ve asla beklemez. Bir buğday ambarında ki karıca deliği gibi de olabilir bir balonda açılan kocaman bir delik gibi, kimine göre hızla tükenip gider kimine göre bir türlü geçmek bilmez. Yedi yaşındaki kızım ne zaman büyüyeceğini merak ediyor, yetmiş yaşındaki babam sene kadar hızlı geçtiğini söylüyor yılların. Zaman ile ilgili bir gerçek var (her ne kadar birileri tartışsa da) asla geriye sarılmıyor. Keşke ile başlayan cümlelerin hiçbiri gerçek olmuyor. Kaç yaşında olduğunuz fark etmez, geçmişi bir hayal edin, en çok beş dakika içinde bütün ömrünüzü hatırlarsınız, ama 1 dakika öncesine dönmek isteseniz bunu başaramazsınız. Bir imtihan olan dünya hayatının başarı kriteri ise zamanın kullanımı... Zamanı doğru kullanmak için nasıl harcadığımızı (bu kelimeyi özellikle vurgulamak isterim) bilmemiz gerekir. Zamanı harcarken gerçekten “İSTEDİĞİNİZ” şeyler için ne kadar zaman “İSTEMEDİĞİNİZ” şeyler için ne kadar zaman harcadığınızı bilmelisiniz. Bunu yapmanın yolu en az bir ay süre aşağıdaki gibi bir çetele tutmakla mümkün olur. Önce istediğiniz şeyleri sonra da istemediğiniz şeyleri belirleyin; İSTEMEDİĞİNİZ Şeyler Şimdi boş satırları kullanarak, size kırgınlık, stres, bunalma, korku, hoşlanmama, utanma, hissettiren her şeyi içeren bir liste yapın, Çok fazla düşünmeden aklınıza ilk gelen her ne ise onları yazın.

Sonra her madde üzerinde dikkatlice durarak listenin üzerinden geçin. Duygularınızı, herbiri hakkında hissettiğiniz önem duygusunu inceleyin. Hayatınızda mutlaka olmaması gereken en önemli birkaç maddeyi daire içine alın, 5 veya 6 madde belirleyin. İSTEDİĞİNİZ Şeyler Şimdi de boş satırları kullanarak, hayatınızda olmasını istediğiniz ne varsa hepsini içeren bir liste yapın.Sizi mutlu eden, size enerji, motivasyon veren, amaçlı hissettiren şeylere odaklanın. Yine, çok fazla düşünmeden aklınıza ilkgelen her ne ise onları yazın asıl hedefinize yönelik işlere çok az vakit harcadığınızı görebilirsiniz. Şimdi biraz düşünme zamanı, eğer zamanımızın çoğunu istemediğimiz şeylerle harcıyorsak dünyalık ve ahretlik gayelerimize nasıl ulaşabiliriz. Bu noktada çok meşhur bir hikâyeye değinmekistiyorum;birgün bir Profesör derse elinde koca bir kavanoz ve birkaç ağır olduğu anlaşılan torba ile gelir. Kavanozu kürsünün üzerine alır, öğrencileri dikkatli bakışları altında acele etmeden torbanın birinden çıkardığı patates büyüklüğündeki taşları kavanoza koymaya başlar. Kavanoz taşları almaz olunca öğrencilerine sorar.

-Sizce bu kavanoz doldu mu?

Hep bir ağızdan cevap verirler,

-Evet, doldu

Profesör öğrencileri ile aynı fikirde değildir fakat itiraz etmeden diğer torbadan çıkardığı erik büyüklüğündeki çakıl taşlarını kavanoza doldurmaya başlar. Kavanoz çakıl taşlarını almaz olunca tekrar aynı soruyu sorar. Bu defa konuyu anlamış olan öğrenciler cevap verirler,

-Hayır dolmadı.

Şimdi aynı fikirde olmuşlardır, Profesör devam eder, üçüncü torbadan çıkardığı kumları kavanoza sallaya sallaya doldurur. Ta ki kavanoz daha fazla kum alamaz olunca tekrar aynı soruyu sorar. Öğrenciler yine yanılır,

-Evet doldu.

Profesör hafif bir gülümseme ile masanın altından bir şişe su çıkarır. Suyu kavanoza ağır ağır boşaltır işte bu sefer kavanoz tam anlamı ile dolmuştur. Profesör öğrencilere sorar,

-Bu gün ki dersten ne öğrendiniz? Öğrenciler farklı farklı cevaplar verirler, fakat onları kabul etmeyen Profesör şöyle ekler,

-Eğer zamanınızı planlarken önce büyük taşları koymazsanız sudan işler zamanınızın tamamını kaplar ve onlara yer kalmaz. Bizler zamanımızı ne kadar planlıyoruz? Büyük taşlarımız neler? Zamanımızı (hayatımızı) kuşatan sudan şeyler neler?

 

Yukarıda size tavsiye ettiğim zaman çetelesi işte bunun için çok önemli, bunu yapmadan ve zamanımızı nelere harcadığımızı bilmeden yeniden düzenleyemeyiz. Hedefimiz olan Allah(C.C.) rızası için ne kadar zaman ayırıyoruz, ne kadar vaktimiz zaruri ihtiyaçlarımıza gidiyor, ne kadar zamanımız malayani işlerle geçiyor ve ne kadar vaktimizi (Allah(C.C.) korusun) günahlara harcıyoruz. Bunu yaptıktan sonra ise yeni bir süreç başlamalı, bu tabloyu hedefimize daha uygun hale nasılgetirebiliriz. Peygamber Efendimiz (sav)bir hadislerinde “Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır.” buyurmaktadır. ÖyleyseAllah (C.C.)’ı razı edecekler işleri devamlı olacak şekilde artırmak ve yine O(C.C.)’nun razı olmayacağı işleri azaltmak olmalıdır.

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ