Ahmet Faruk Nakışçı
Kur’an’da Ahiret Günü:
Ahiret günü, dinin asıllarından bir asildir. Allah Teala Bakara suresinde mutta- kilerin ahirete imanından bahseder. Kitabın ilk çağrısı gayba imandır. Sonra ibadetleredir. Ahiret de gayba imanın ayrıntılarındandır.
Ahirete iman, Allah'a imanla beraber zikredilir. (2 /62, 4 /59) Allah'ın kudretine iman, ahiret gününü yaratabileceğine de imanı gerektirir. Bu inanış olmadan diğer iman esasları gerçekleşmez. İmanın hepsi bir bütündür, parçalanma kabul etmez. (2 /177)
Ahiret inancı, kişinin çalışmalarında hızını arttırır. Çünkü ebedilik mükafatı vardır. Mevdudi’nin de dediği gibi, İslam'da her şeyin kıyameti ahiretteki ebedi neticelere bağlıdır.
Kıyamet ve Haşir:
Kıyamet günü her mekanda bütün ölülere, alemlerin Rabbi için ayağa kalkmalarıyla emredildiği bir gündür. Ba's için Kur'an'da pek çok isim kullanılmıştır. Saat, yevmu’d-din (din günü), yevmu'l-fasl (mücrimleri ve müminleri ayırma günü), yev-mu'l-hisab (hesap günü), yevmu'l-cem(toplanma günü), el-Karia(dehşetten yürekleri hoplatan, kapıyı çalan), el-Ğaşiye (her şeyi sarıp kaplayacak olan), el-Hakka, el- Vakıa gibi.
“gün kafir ve fasıkların hali korku ve endişedir” (80 /30-42).” Müminlerin hali de emniyettir “(21 /103; 27 /89)
Hesap ve Ceza (cennet-cehennem):
Dirilişin sunuluşundan sonra Kur'an'da hesap tasvirleri önemli bir yer tutar. Böylece her nefis, hayır ve şerden takdim ettiklerini anlar. (13 /40)
Kur’an ayetlerinin bu husustaki tasnifi şöyledir
-
Hesapta adalet ve amellere uygunluk vardır (21 /47; 99 17-8).
-
lnsan, ailesine değil sadece kendisine önem verir (23 /101 -103).
-
Korku (adaletsizlik yapılması anlamında)yoktur (17 / 13-14; 24 /39)
Akli ve Nakli İman Arasında Ahiret Günü:
Kur'an’daki ahiret günü ile ilgili ayetler nakli olsalar da içerikleri ile de aklidirler. Kuran ilk esastır. Bütün meselelerde ahiret gününü aklın hizmetine sunar. Mutezile ve Eş’ari kelamdan ve İslam felsefecileri Kuran ayetlerine dayanarak ahiret gününü bütün boyutlarıyla tasavvur etmeye çalışmışlardır.
Kıyamet Saati:
Ahiret. Aleminden bahis açıldığında söz “saat” meselesine getirilmezse mesele tamam olmaz. Çünkü o, bahsettiğimiz bu alemin başlangıcıdır.
Saat’in gerçekleşmesi için şartlar ve yakınlaştığına delalet eden alametler vardır. Resulüllah (sav): “Sizden kıyameti gözüyle görmek isteyen, Tekvir, Inşikak, İnfirtar surelerini okusun.” buyurmuştur.
Allah gaybi meselelere dalmaktan nehyetmiştir. Nitekim ruh ile ilgili soru sorulduğunda Kuranın cevabı malumdur (17 /85). Saat da gaybiyattandır. Bu hususta takınılması gereken tavır mutlak imandır (2 / I-2; 7 / 178; 21 /49; 30 /34)
Kıyamet saatinin manevi alametleri:
Bu hususta Ehli Sünnet ve selefin görüşlerine bakılacak ve temel kaynak Resulün sahih hadisleri olacaktır.
a-"Kıyamet, insanların şerlileri üzerine kopar." (Müslim) Cibril hadisinde geçen alametler; anne oğlu için köle hükmünde olur, insanların zelilleri değerli hale gelir.
b-Davetleri aynı insanlar savaşıncaya kadar kıyamet kopmaz. Kabir ehline gıpta edilecek duruma gelininceye kadar kıyamet kopmaz. Bu son özellik, fitnelerin yaygınlaşması, dinin elden çıkması, batıl ve ehlinin galebesi sebebiyledir.
Şia'dan Isna Aşeriyye (On iki İmam Mezhebi) de beklenen Mehdi inancına sahiptir ve bu, hayatlarına hakim olmuştur. Şia bu hususta Buhari ve Müslim’in değil Tirmizi, Ebu Davud, Hakim, Ibn-i Mace’nin tahriç ettiği hadislere dayanır. Bu hadislerde genel hatlarıyla dünyanın sonuna bir gün dahi kalsa Ehli Beyt’ten, ismi peygamberin ismine, babası babasının, anası anasının ismine benzeyen bir adam çıkacağı vs. anlatılır. Ehli Sünnet ve Şia kıyamet saati hususunda manevi işaretlerin neler olduğunda ihtilaf etmiştir. Ehli Sünnet önceki milletlerde olduğu gibi fışkın yaygınlaşması sonunda insanlığın toptan helakini düşünür. Şia ise, yeryüzündeki hayatın ölçünün dosdoğru olması ile değer kazanacağını ve bunun da Mehdinin zuhuruyla gerçekleşeceğini söyler.
Kıyamet saatinin fiziki alametleri:
Bu hususta birçok Kur'an ayeti vardır. Buralarda görüldüğü üzere güneş sönecek, yıldızlar dökülecek, dağlar yürüyecek, denizler kaynayacak gök yarılacak kabirler açılacak tabiat bugünkü halinde olmayacaktır.
Dinamik kanunlarının gösterdiği gibi madde ebedi değildir. Fizik ve kimya kanunlarına göre tabiatta hiçbir şey için ebedilik söz konusu değildir. Bu durumda tabiatın unsurları bir gün bozulacaktır. Böylece kıyametin vukuu aklen mümkün olur.
Dini düşünce ile bilimsel düşünce böylece birbiriyle uyumlu hale gelir. İnsandaki manevi ve alemdeki fiziki çöküş sebebiyle alemin son bulması Allah'ın baki kalması içindir. Onunla beraber başlangıçta hiçbir şey olmadığı gibi yine hiçbir şey onunla beraber ebedi değildir.
O, Evvel, Ahir, Zahir, Batındır.