MODERNİZM - rahle.org

MODERNİZM - rahle.org

MODERNİZM


Facebookta Paylaş
Tweetle



Süha Serin

Kafir Müslümanım sözündeki çelişki acaba modem Müslümanım sözünde mevcut mudur? Ya da diğer bir ifadeyle modem müslüman olunabilir mi?

Bundan yaklaşık bir yıl önce Emin Oğulcan kardeşimizin zihinsel kirlenme ve­ya kavramsal kirlenme ile ilgili yazmış olduğu(l) yazıda da belirttiği gibi tabiattaki kirlenme nasıl olumsuz bir yaşam ortamı doğuruyorsa bundan daha fazla olarak zihinsel kirlenmemiz/karışıklığımız yukarıda belirttiğimiz gibi anlamsız, saçma söz­ler sarf etmemize ve buna paralel olarak yaşam tarzı sürmemize neden olmak­tadır.

Gündelik hayatımızda kendisini modem olarak tanımlayan bir çok müslüman- la karşılaşabiliriz. Acaba kendisini bu şekilde tanımlayan kimseler ne dediklerin­den haberdarlar mı? Eminim ki değillerdir. Eğer ne dediklerinin farkında iseler ka­fir Müslümanım ya da müşrik Müslümanım sözünü sarf etmiş kadar çelişkili, saç­ma söz sarf etmişlerdir.

Biz Müslümanlar "(insan), hiçbir söz söylemez ki yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazır bulunmasın." 50/18 Ayetinin bize sağlamış olduğu bilinç ile yaşamalı, sarf etmiş olduğumuz ifadelerin bizi nereye vardıraca­ğını idrak etmeliyiz.

Böyle bir girişten sonra kendimizi tanımlarken baş vurduğumuz modem kav­ramının ne ifade ettiğine bakabiliriz.

Modem; düşüncede açıklık, özgürlük, otoritelerden bağımsızlık ve en yeni ve en son dile getirilmiş olan düşünceler anlamına gelir.

Bilim anlayışında modernlik deneysel yöntemin benimsenmesi, felsefe anlayı­şında modernlik ise nesne ya da varlıktan değil de özneden hareket etme, tanrıyı değil, insanı merkeze alan bir bakış açısını yansıtır.

 

Modernizm, orta çağın tanrı merkezli anlayışına karşı çıkarak, insan merkezli bir dünya tasavvuruna dayanır. Nitekim Rönesans(2) ve Aydınlanma felsefesine damgasını vuran akım Hümanizm/insancılıktır. Modernizm seküler(3) zihniyetin ortaya çıkardığı yaşam tarzıdır. Modem hayat tarzında, tanımda da ifade edildiği gibi, Allah’ın (ayet ve hükmünün) yeri yoktur. Her şey rasyonel aklın/insanın be­lirlemesi ile olur. Adaletin ölçüsü insan, siyasetin ölçüsü insan ahlakın belirleyicisi yine insan. Yani insanın tamamen özgürleştirildiği insan merkezli bir dünya tasav­vuru.

Oysa Allah (cc), biz Müslümanlara şunları vahyetmişti: " Onlar ZANNA ve NEFİSLERİNİN BAYAĞI HEVESLERİNE TABİ OLUYORLAR. Halbuki onlara Rableri katından hidayet gelmiştir. İstediği her şey insanın mı yoksa? Son da (ahi- ret), ön de (dünya) Allah’ındır.53/23-25

"Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman artık inanmış bir erkek ve ka­dına, o işi KENDİ İSTEKLERİNE GÖRE SEÇME HAKKI YOKTUR. Kim Allaha ve Resulüne karşı gelirse apaçık bir SAPIKLIĞA DÜŞMÜŞ OLUR." 33/36

Şimdi bu ayetler ışığında tekrar düşünelim Allah’ın hükümlerini yok sayan, de­ğersiz bulan (MODERN) müslüman olur mu?

I - Rahle dergisi, sayı 2 'Baba beni yıka ve temizle'

2-    Bkz. Rahle dergisi sayı 14, 'Rönesans

3-    Bkz. Rahle dergisi sayı 13, 'Sekülerizm/Dünyevİleşme'

Yararlanılan kaynak: Felsefe Sözlüğü, A. Cevızci (Ekin yay.)

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ