"Güzel olan hiçbir hülasa edilmez"
Sonuçların en güzelini hülasa etmek o halde muhalle meşgul olmak demektir. Nedendir bilinmez ama insan bunu hep yapar. Belki de 'ahsen-i takvim' olmasındandır. Ya da 'halifelik' makamında bulunmasından.
Sonuçların en güzeli!
Şahadet!
Şahit olma; Rabb’in nimetlerine,
Şahit olma; varlığın sırrna Şahit olma; hakikatin künhüne Şahit olma; Vâd'in gerçekliğine
Hayatın anlamını bulmaktır, şahadet Nedir, hayatın anlamı? Belki bundan önce 'hangi hayat’ diye sorup 'tabî ki şahadete kavuşulan şu dünya hayatı’ diye cevap vermek gerek O halde yeniden soralım: Nedir, hayatın anlamı?
"Bir oyun ve eğlencedir."
Şahid, hayatı oyun ve eğlenceye dönüştürendir. Hayatın neşesine varan, hayatın coşkusunu görendir. Yüreğinde sürekli bir çocuk heyecanı taşır. Bütün bu hayatı bir soluğa sığdınr. Bir solukta bütün yollan kat edecek küheylan gibidir, yerle göğün arasını bir anda birleştiren. Yatağına sığmayan azgın bir ırmak gibi.
Hiç bir şey onun ayağına takılmaz bu hayatta. Hiç bir şeyi de kafasına takmaz. Onu hayata bağlayan hiçbir bağ yoktur. Zaten, hiçbir bağ onu bağlayamazda. Sorumsuzluk anlamında değil, aksine sorumluluğun bilincine en iyi vardığı içindir bu kayıtsızlık Kayıtsızdır evet ama 'lakayt' değildir.
En iyi o bilir hayat iksirini ve hayatın iksiri olan şu 'Sözlerin anlamını:
"Ey iman edenler! Sizi elim bir azaptan kurtaracak bir ticareti haber vereyim mi?
Allah'a ve Rasulüne iman edersiniz ve mallarınızla canlarınızla Allah yolunda ci- had edersiniz. Eğer bilirseniz bu sizin için en hayırlı olandır."
"Allah müminlerden canlarını ve mallarını cennet muhakkak kendilerinin olmak pahasına satın aldı. Allah yolunda savaşacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Tevrat'ta da, Incil'de de. Kuranda da hak olarak taahhüt buyurduğu bir va’d. Kimdir verdiği sözü Allah'tan iyi tutan.
Sevinin öyleyse, Onunla böyle bir alışveriş yaptığınız için; çünkü budur en büyük kurtuluş."
"Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın. Hayır onlar diridirler. Rableri katında rızıklandırılırlar. Allah'ın lütfuyla kendilerine bağışladığı -şahadetten - sevinç duyarlar. Ve arkada kalıp henüz kendilerine katılmamış olan -kardeşlerine- bir korku ve üzüntü duymayacakları müjdesini verirler. Onlar, Allah katından ulaşan bir lütfü, bir nimeti ve Allah'ın müminlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler."
"Müminlerden öyle erler vardır ki Allah'a verdikleri sözde sadakat ettiler. Kimi adağını ödedi kimi de gözetliyor ve hiçbir surette değiştirmediler."