Tasnif, tedvinden sonra ele alınan hadis çalışmalannın müşterek adıdır. Tasnif kelime olarak, anlamı sınıflara ayırmak, sınıflamak demektir.
Tasnifle tedvin arasındaki fark, tedvin devrinde, hadisler, sıhhat durumu ve ifade ettiği muhteva nazar-ı dikkate alınmadan yazıya geçirilmiştir.Tasnif devrinde ise toplanan bu hadisler, belli maksatlarla sınıflamaya tabi tutulmuştur.
Tasnif dönemi için net bir zaman dilimi vermek biraz zor, fakat bu devre, en kıymetli eserlerini üçüncü asır içerisinde "Kütüb-i Sitte0 ile vermiştir.
Muhaddisler, tasnif safhasından itibaren, hadisleri farklı şekillerde tasnife tabi tutmuşlardır.
I- Bablara göre tasnif:
Bu, hadislerin fikhi bablara, yani, ifade ettikleri manalara göre tasnifini içerir. Bu çeşit tasnife giren eserler başlıca üç gruba aynim
Muhaddislerin nazannda, sekiz ana konunun hepsine yer veren hadis kitapla- nnın adıdır. Bu sekiz ana konu:
1- lman’a (akaide) ait hadisler
2- Ahkam hadileri
3- Adap hadisleri: yeme, içme, oturma, yatma, konuşma v.s. adabı beyane- den hadisler
4- Ahlaka ait hadisler
5- Bazı Kur'an ayetlerini açıklayan hadisler
6- Hz.Peygamber in hayatıyla ilgili hadisler
7- Fitne hadisleri: Rasulullah (a.s.)'ın vefatından kıyamete kadar meydana gelecek olaylardan haber veren hadisler
8- Menkıbe hadisleri
Elimizde bulunan hadis kitaplannın hepsi bu konulann hepsine temas et-
mez. Şu halde bunların hepsine yer verenlere CAMİ denir. Kütüb-i Sitte’den bu gruba sadece Buhari, Müslim ve Tirmizi’nin eserine Cami denmiştir.
Bu guruba giren hadis krtaplan; Ahkama taalluk eden hadisleri fıkıh bablanna göne cemeder. Fıkıh kitaplarına baktığımızda göreceğiz ki bu kitaplar, önce ibadetlerle ilgili meseleleri zikrederler. Andından muamelat sonrada ukubatla ilgili meşeleri ziknedirlir.
Sünen diye tarif ettiğimiz kitaplarda bu minval üzere yazılmışlardır. Kütüb-i Sit- te içinde bu gruba giren hadis krtaplan; Sunen-iEbi Davud, Tirmizi, Nesei, IbnMa- ce’dir.
Hadisleri bablara göne tasnif eden grubun bir çeşidini teşkil eden musannafler esas itibariyle sünen gibidirler. Ancak bunlarda mevkuf (sahabe sözü) maktu (tabiin sözü) hadisler çokça yer alır!
Musannaf adı altında bir çok eser kaleme alınmıştır. Bunlardan bazılan şunlardır:
Musannaf-ı Ibn-i Dinar
Musannaf-ı Ibni Ebi Şeybe
Musannaf-ı Abdumezzak Ibni Hemmam.
İmam Malik’in künyesi ebu Abdullahtır. İsmi Malik Ibn-i Enes’dir. Dedesi tabi- in’in büyüklerinden ve alimlerinden biridir
.Maliki mezhebinin kurucusu olan Malik Ibni Enes İslam’ın yetiştirdiği nadir büyüklerdendir. Kendisine Hiret yurdunun İmamı unvanı verilmiştir.
İlim talebi için Medine’den dışan çıkmadığı söylenir. Tabiinin ileri gelen büyük zatlanndan ilim tahsil etmiştir. Kendisinden de, hadis ilminin büyük hocaları ders almıştır, İmam Zuhri, Evzai, Sevri, Ibncureyc, Leys Ibni Sad, Ibn Mübarek, İmam Şafii v.b. İmam Buhari’ye en sahih isnad sorulunca (rivayet zinciri); "Ma- lik+Nafi+lbni Omer^dir demiştir.
Onyedi yaşında iken ders vermeye başlamıştır. Sünnete aşın drecede saygısıyla bilinmektedir. Kendisine fetva sorulunca acele etmez, "sen git ben bir bakayım" derdi Soru sorulunca bazan ağlar ve soru sorana "kıyametin korkunç gü-
nünde mesul olmaktan korkuyorum" derdi. Böyle büyük bir titizlikle verdiği fetva için şöyle derdi: "Ben bir insanım hata da yapanm, isabet de, fetvamı inceleyin, sünnete uygunsa alın.”
İmam Malik’in en meşhur eseridir. İmam Muvatta’yı kırk yılda hazırladığını söyler. Muhtelif rivayetlere göre eserini rivayet ettiği yüzbin hadisten derlemiş ve ortaya hacimce büyük birkitap çıkmış, ölünceye kadar heryıl bir miktannı ele- ye eleye müslümanlar için en ideal dediği bügünkü miktarda karar kılmıştır.
Muvatta, toplam 1720 rivayet içermektedir. Bunun 600 u müsned, 222 mürsel, 613’ü Mevkuf (sahabe sözü), 285'i Maktu (tabiin sözü)'dür.
Muvatta, İslam aleminin en sahih ve en muteber krtaplanndan biridir.
Ancak Muvatta'da sayısı 61 'i bulan munkatı (senette kopukluk olan) hadisler vardır. Elbette senette noksanlık senetlerin zayıflığına dalalet eder. Bu sebeble Muvattayı bir bütün olarak sahih kabul etmek zorlaşır. Fakat Ibn Abdılberr bu munkatı hadisleri diğer hadis kitaplarında araştınnca dördü hariç hepsini senetli bulmuştur.
Şah Veliyullah Dehlevi Muvatta hakkında şöyle der "Muvatta kitaplann en sahihi, en meşhurudur. En önde geleni ve en cami olanıdır. Kim tam bir insaf ve tarafsızlıkla dört mezhebi tetkik ederse kesinlikle görecektir ki Muvatta, hem Maliki mezhebinin esası ve dayanağı, hem Şafii ve hem de Ebu Hanife ve iki arkadaşının mezheplerinin kandil ve lambasıdır."
"Ebubekr Ibnül/Arabi Tirmizi şerhinde şöyle der Hadis sahasında yazılan kitaplann ilki ve alası Muvatta’dır. Buhari’nin Sahihi ise ikinci asildir. Diğer müellifler bu iki asl’a dayanarak eserlerini ortaya koymuşlardır."
Muvatta’nın Kutub-i Sitte'ye dahil edilmeyişine gelince: önceki alimler Muvattayı bu kitaplar içine dahil etmişlerdi. Fakat sonraki alimler (muteahhirun), Muvatta'yı buradan çıkarmışlar ve gerekçe olarak da Muvatta’nın bir hadis kitabından ziyade Fıkıh kitabı olduğunu beyan etmişlerdir.