İnsanoğlunun en büyük özelliklerinden biri de iletişim kurmaktır. İletişim çağında yaşıyoruz günümüzde iletişimin müthiş bir şekilde geliştiğinden bahsederler. yüzlerce gazete, radyo, televizyon, internet, telefon, cep telefonu.... Bu iletişim araçları onlarca şekilde karşımıza çıkmakta ve bizleri, bizlere iletmekte.
Bütün bu araçların bizlere iletişimi sağlayıp sağlamadıkları bir yana, kendimizi şöyle bir hesaba çekersek, gerçekten birbirimizle iletişim sağlayabiliyor muyuz bilemiyorum. Eşimizle, dostumuzla, anamızla, babamızla, çocuğumuzla konuşuyoruz ama anlaşabiliyor muyuz?
Bütün bunlar bir yana.
Her şeyden önemlisi ruhların birbiriyle iletişimi. Yani ruhların birbiriyle karışık barışık olması lazım. İletişim kurmak istediğimiz ister yakında olsun, ister uzakta, biz istedikten sonra kalbi olarak birliktelikler kurabiliriz. Yeter ki kalbimiz onunla olsun. Mesafeler yok olur, zaman durur, an olur. O sanki aramızdaymış gibi, nefesini, gülüşünü, kokusunu duyarsınız, görürsünüz, hissedersiniz. Biz yada o kapsama alanının dışındaysa, istediğiniz kadar arayın; şöyle bir ses duyarsınız:
-Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Telefon kapalı veya kapsama alanı dışında lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
Lütfen daha sonra tekrar hiç boşuna denemeyiniz. Çünkü biz ya da o gerçekten istiyorsak mutlaka her an kapsama alanında olur veya telefonumuzu her zaman açık tutarız, örnekle bir tarafa ama gerçekten seven sevdiğini yeter ki istesin mutlaka bulur.
Bütün bunları neden anlattık. Şöyle ki; hamile kadınlar üzerinde çok çeşitli deneyler yapılmakta. Tıp doktorları, psikologlar, kendi dallarıyla ilgili bilinmeyenleri, bilinir haline getirmek için çalışmalarını sürdürmekte. Bunlardan bizimle alakalı olanını sizinle paylaşmak istiyorum. Bir grup hamile kadın hamileliği süresince hep belli müzikleri dinlemişler. Günün belli saatlerinde hatta wolkmen kulaklıklarıyla belli müzik parçalarıyla dinletilmiş. Doğumdan sonra ise bu çocukların bu müzik parpalarına mutlaka bir şekilde tepki de bulundukları gözlenmiştir. Müzik dinletilmeyen diğer çocuklar ise anormal davranışlar yapmamışlardır. Televizyon başında pembe dizileri kaçırmayan hamile bayanların çocuklan. bu pembe dizilerin başlangıç (jenerik) müziklerine bir şekilde tepki gösterdikleri gözlenmiştir.
Bütün bu çalışmalar gösteriyor ki; çocuk anne kamında iken maddi, manevi bir çok şeyden etkileniyor.
Hamile bayanlara doktorlarımız, bizler ve çevremiz, bir çok tavsiyede bulunuruz. mesela ağır kaldırma, stresli ortamda bulunma, şunları şunları ye iç ki çocuğun şöyle şöyle olsun. Doğrudur. Hepimiz biliriz. Çocuk annesinin kamında iken annesine bağlıdır. Ve onun yedikleri, içtikleri ile beslenir. Ama bütün bunların hepsi görünüşte maddi unsurlardır. Reddetmiyoruz, kabul ediyoruz. Ama biz kabul etmekle birlikte şunu da savunuyoruz. Anne kamındaki bir çocuk annesi aracılığıyla -ki annesi dış dünyaya açılan şimdilik tek kapısıdır- her şeyini alır. Yazılarımızı ısrarla takip ettiyseniz (umarız ki öyledir) eski sayılarımızda İslam’ın eğitim anlayışının doğum öncesi, hatta evlilik halinde bazı ilkeler öne sürdüğünü anlatmaya çalışmıştık. Yani biz çocuğun eğitiminin bir safhasını da anne kamında ki eğitim dönemi olarak algılıyoruz.
Peki bu safha nasıldır ve neler yapılabilir? İşte bu sorunun cevabı sayfalar, kitaplar dolusu bir açıklamayı beraberinde getirir. Ama biz şimdilik bazı fikirlerimizi sizinle paylaşıp, yeni şeyler öğrendikçe ve beraberliğimiz devam ettiği müddetçe zaman zaman bu konuya tekrar döneceğiz.
Bizim anne adaylarına tavsiyemiz mümkün olduğunca ruhi bir dinginlik içinde olmanın çabasını sürmeleridir. Beslenmesine, yemesine içmesine oturup kalkmasına dikkat ettiği gibi aynı dozda ruhi dinginliğin sağlamlığı içinde uğraşmasını diliyoruz. Allah Teala ile olan irtibatlarını koparmadan, kendilerine meşakkat de yüklenmeden artırmalarını tavsiye ediyoruz. Her an Allah'la hem hal olarak, kamındaki yavruya, yediği tavuk, et gibi ruhi gıda vermelerini, İslam’ın o güzel, lezzetli halinden gelen ruhi gıdayı da eksik etmemelerini tavsiye ediyoruz. Hatta bir an delice veya çılgınca gelecek belki ama günün belli vakitlerinde zaman ayırıp, onunla konuşmalarını tavsiye ederiz. Evet kamınızdaki çocukla. Ne olduğu hiç önemli değil güzel olan her şey olabilir. Yeter ki onunla iletişim halinde olun. Kesinlikle inanıyoruz ki manevi gıdayla beslediğiniz, iletişim kurup konuştuğunuz yavrunuz, doğduğunda gözlemlerinizle onun çok farklı bir kişilikte
olduğunuzu göreceksiniz. Yapılabilecek diğer şeyler ise mesela mutfakta yemek yaparken, evi temizlerken kısacası günü yaşarken, medeniyetin imkanlarını da kullanarak sizi alıp götüren size lezzet veren bir imam efendinin Kuranı Kerim kasetini devamlı olarak dinleyin ve DİNLETİN.
O ruhi lezzetten çocuğunuzun faydalanmasına da imkan tanıyın. Göreceksiniz ki yeni nesiller çok farklı olacaktır.
Toplarsak başlığımızdan da anlaşılacağı üzere annelerin gıdalarına dikkat ettiği gibi ruhi gıdalarına da dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz İyi iletişimler ruhi lezzetler.
AFİYET OLSUN: