İslam’ın ilk emri "Oku" dur. "Oku". Yaratan Rabb'ın adıyla. Bütün kainatı "oku" yabilmek Ya da kainatı bütün olarak "oku" yabilmek İşte İslam dünyası bu emri alır almaz, kainattaki bütün her şeyi, yani Yaratanının yarattığı her şeyi -oku-ma kaygısına düşmüştür. Sağlıklı nesiller yetiştirebilmek ve okuyarak elde ettikleri bütün mirası yeni nesillere aktarabilmek okuyup-yazmakla mümkündür. İslam dünyasında okumak bu yüzden önem arz etmektedir. Eğitim-öğretim faaliyetlerine bu yüzden çok önem verilmiş ve okumak hayatın bütününe yayılmıştır.
Günümüz dünyamızdaki eğitim-öğretim kargaşasında, geçmişe dönerek bu işlerin nasıl yapıldığına göz atmak isteyenler için -hele kendi dinamiklerimizi anlama açısından- "Ana hatlarıyla Islami Eğitim Tarihi adlı" kitap bu eksikliği gidermeye aday nitelikte kendi çapında özgün bir kitap. Konu sade, anlaşılır bir biçimde anlatılmış. Kitabın giriş bölümünde Asrı Saadetten eğitim-öğretim faaliyetlerine kısaca akademik tarzda değinildikten sonra, İslam dünyasında çok büyük bir itibarı olan "Medreseler" in tarihçesine geçilmiştir. Osmanlı öncesi ve Osmanlı dönemlerinde medreselerin eğitim-öğretim tarzı gözler önüne serilmiştir.
"Medreseler" öncesi eğitim tarzını, halkın buna yaklaşım tarzını, bu tür faaliyetlerin nasıl ve hangi yerlerde yapıldıklarını tarihi bir seyir içinde ele almış söz konusu kitap.
Eğitim anlayışının ciddi bir şekilde kurumlaşmadığı bu zamanlarda halkın "okumak” ve "okutmak" için yapmış olduğu bütün faaliyetler ve faaliyet alanları sade bir dille anlatılmıştır. Bu faaliyet alanları olarak mesela; camiler, saraylar, kitapçı dükkanları, bilginlerin evleri.... gibi mekanlar ve buralarda verilen eğitim tarzlarına değinilmiştir.
Buradan hareketle medreselerin ortaya çıkışına tarihi bir zemin hazırladıktan sonra medreselerin tarihine inilmiştir. Medreseler, okutulan dersler, medreselerin kadrosu medreselerin teknik tarzı, medrese içindeki faaliyetler ve yönetimler- le-medreselerin ilişkilerine değiniliştir. Medreselerin halk için işlevi, halkla ilişki biçimleri, öğretmen ve öğrencilerin eğitim içindeki yaşam tarzına işaret edilmiştir. Medreselerin diğer kurumlar ile ilişkileri; (hastane, kütüphane, saray...) kısaca dile getirilirken İslam dünyasında binden bine medreselerin neden itibar kazandıkları, Nizamül-Mülk medreselerine kadar inilerek anlatılmıştır.
Kitap bu noktalarda bazı teknik detaylara inmektedir.
Kitap Prof. Dr. Ziya Kazıcı tarafından kaleme alınmış ve İFAV’dan bizlere sunulmuştur. 109 sayfa olup el kitabı niteliğindedir. İyi okumalar.....................................................................................................................................
-Kitabın içeriğinden küçük alıntılan
"-Hicri 459 senesi, İslam eğitim tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Zira bu yılda Sultan Alparslan'ın emri ile Büyük Selçuklu veziri NinamüiMülk’ün inşa ettirdiği medreseler manzumesinin ilki, Bağdat'ta açılıyordu. Bu başlangıçtan sonra artık her tarafta hatta her köy ve kasabada benzer medreseler kurulmaya başlandı. Bir çok hükümdar ve devlet adamı, maddi durumu iyi olan bir çok kimse Nizamülmülk’ü örnek alarak kendi adına medreseler kurmaya başladı."
“İslam dünyasında, medreselerden önce öğretim "halkaları” olduğu gibi öğretim de vardı fakat bu saha ile ilgili faaliyetler belirli bir yerde değil; mescid, bilginlerin evi, saray, kitapçı dükkan, gibi değişik isim ve özellik taşıyan yerlerde oluyordu. Onun için biz bu çalışmamızda medreseleri incelemekle beraber, medrese öncesi eğitimi de ana hatları ile tespite çalıştık."
KAYNAKÇA:
Kitabın Adı: Ana Hatlarıyla İSLAM EĞİTİM TARİHİ
Prof. Dr. Ziya Kazıcı
Yayın evi: İFAV (İlahiyat Fakültesi Yay. Marmara)