Bismillah.
Müslüman Kardeşler, İslami bir cemaatin birbirine bağladığı insanların ortak adıdır. Kardeş olmadan, kardeşlik olmadan cemaat ta olmaz, İslam da bi-hakkın yaşanamaz. Cemaat olmayı Müslüman olmamızın doğal bir görünümü saydığımızdan bu sayımızda cemaati gündemimize aldık.
Y.E. Kırmızılı ise “Kur’an’ın sırrının sırrı, işte bizlere bu ihmalimizi hatırlatıyor bir kez daha; kendimize çeki düzen vermemiz için uyarıda bulunuyor sanki. “Ben” egomuzu aşındırıyor, yerine “Biz” duygusunu inşa ediyor, fikir sahibi olanlara yepyeni bir hayat modeli sunuyor.” diyerek derin bir ikaz yapıyor bize.
“Cemaat, şuurlu ve iradi bir birlikteliktedir; kütle/kitle değildir.
Zira kitle, şartların, menfaatlerin, konjonktürün, zorunlulukların bir araya getirdikleri kalabalıklardır.” diyor N. Irmak.
A. Eğilmez “Cemaat insanına Allah adamı olmayı, görüldüğü zaman Allahı hatırlatan bir insan olmayı, Müslüman kimliğini kendi kişiliği ile özdeşleştirmeyi hedef olarak koyacak ve onların iman ve İslam kimliklerinin inşası ve korunmasında rol alacaktır” derken, M. Akifoğlu “cemaat olmak demek, hedef birlikteliği ile bitmeyen aslında çok daha kapsamlı ve çok yönlü bir birlikteliğin ve yürüyüşün adıdır.” diye hatırlatıyor.
Bu sözler üzerine kendimizi ve hayatı yeniden okuyup yeniden yürüyüşümüze can katmak kalıyor geriye.
Unutmayalım ki;
“Ben olmazsam bir şey olmaz” diyemem.
“Ben olsam da olmasam da yürüyecektir bu kervan”,
“Ama ben bu kervanda olursam, kurtulacak olan yine ben olurum”
Selam Müslüman’ca Kardeş olanlara olsun.