Abdulfettah Ebu Gudde İnsan Yayınları 154 sahife
Özgün adı “Lemahat Min Tarihis-Sunne Ve Ulumil Hadis” olan kitap, rahmetli üstad Abdulfettah Ebu Guddenin, Cezayir Diyanet İşleri Bakanlığı’nın 1982 yılındaki İslam düşüncesi toplantılarının onaltıcısına katılmak üzere hazırladığı bildiri çalışmasının genişletilmiş şeklidir.
Kitabın giriş kısmında; Sahabenin (ra) daha ilk dönemlerden başlayarak hadisler konusundaki davranış ve tutumundan, onları takip eden nesillerin yaklaşımlarından örneklendirilmelerle hadisleri tanıma, tetkik ilimlerin ortaya çıkması hakkında özlü bilgiler verilmektedir.
Eser ilk dönem ilim ehlinin hadislere verdiği emek ve önemin dinin kaynaklarının korunması anlamında hadis hafızlarının, Müslüman münekkitlerin, hadisleri zabt altına almasını, fitneci ve kolaycı yaklaşımlara sahip kimselerin her zaman var olagelen iddialarının sebepleri ve nasıl çürütüldüğünü Rasulullah hadisleri aşıklarının, peşine düştükleri ilmin metodunu ortaya koymakta, hadis ilminin ortaya Faruk çıkışının zamanını ve örneklerini vermektedir. Zındıkların ashabı cerh SALİM etmekle hadisi ve sünneti iptal etmek ve dini ifsada yönelik girişimlerinin engellenmesi kabilinden Müslüman alimlerin çalışmalarından örnekler sunulmaktadır. Geçmişte ve şimdiki dönemde mevzu hadislerin tespiti ile ilgili yapılmış ilmi çalışmalardan bahsedilmektedir.
İlk fitne ortaya çıktığında Hariciler Hz Aliyi tekfir ettiler, buna karşı onun tarafını tutan grupta Hz Aliyi övecek bir çok hadis uydurdu ve neredeyse ilah mertebesine çıkardılar işte böylesi badirelerin ortasında bu ilmin hayatiyetini vurgulamakta ve Peygambere karşı yürütülen düşmanlığın kendi zamanında ortaya çıkma fırsatı bulamayıp Peygamberden sona sahabeye yönelik iftiralarla devam ettirildiğini belirtmektedir.
Eserde seçkin insan Abdullah ibni Mesud Ra.dan şöyle rivayet olunur ”Allah Teala kullarının kalplerine nazar etti. Hz Muhammed'in kalbini tüm kullarının kalplerinin en hayırlısı olarak olarak buldu. Onu kendisi için seçti ve risaletle görevlendirdi. Hz. Muhammed'in (sav) kalbinden sonra kulların kalbine tekrar nazar etti, ashabın kalplerini kullarının kalpleri içinde en hayırlı kalpler olarak buldu. Onları Nebisinin (as) vezirleri kıldı işte onlar Allah’ın dini için savaşırlar.. ”Efendimiz Abdullah ibni Mesud şöyle der; Temiz kullar olan sahabe hakkında:“Onlar Rasulullah'ın (sav) ashabıdır En temiz kalp en derin ilim onlardaydı işi zora koşmazlardı hidayet üzere sapa sağlam durmuşlardı yaşayış olarak da örnek insanlardı onlar bu yönleriyle ümmetin en faziletlileriydiler. Onlar Allah’ın nebisine arkadaşlık ve dini ayakta tutmak için seçtiği topluluktu. Bu insanların üstünlüğünü kabul edin izlerinden gidip yolarına tabi olun. Gücünüz yettiği kadar onların ahlakını ve yaşamlarını tatbike çalışın. Çünkü onlar doğru yol üzere idiler.” İşte böyle ki Sahabenin hadisler konusundaki gerçek duruşu hadis ilminin çekirdeğini teşkil etmiştir. Hicri asrın ilk yarısında ortaya çıkan fitneleri takiben bizzat sahabelerin ortaya koyduğu hadis tenkit ve ayıklama işinin başlangıcını üstadın giriş bölümündeki çalışmasından öğrenmekteyiz.
Şüphesiz ki Ashaba ta’an etmek İslam devletine düşmanlık etmek ve taassub, zındıkların ve hadis uyduranların bariz vasfıydı. Eserde toplam 7 madde halinde hadis uydurma sebepleri açıklanmıştır.
Kitabın mevzu hadis bahsinde mevzu hadisin teknik tanımını, rivayet ve hükmü ve şartını ortaya koymaktadır. Hadis uydurma sebepleri özlü olarak maddelendirilmiştir.
Daha sonraki bölümde hadis uydurma sonuçları olarak ortaya konulan hadis ilminin metot usul ve kaideleri sahabenin ve onları takip eden uyanık zeki alimlerin koydukları metodik esaslar maddeler halinde kitapta açıklanmıştır. Çünkü denilmiş ki her batılda mutlaka onun batıllığını tescil eden bir delil elbette vardır. İşte mevzu hadisler kitabı hak ve batıl savaşının Peygambere düşmanlığın hadis uydurma cephesini ve bu savaşın taraflarını tanımada küçük ve okunması kolay bir çalışmadır.
Kitapta mütehassıs muhaddis alimlerin sadece senet tenkidiyle değil metin tenkidiyle de mevzu ve zayıf hadisleri tanıma ve tanıtma yoluna gittikleri örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. “Hadis uydurma neticesinde artık
herkesin her önüne geleni hadis diye almama devri başlamış oldu ve Allah’ın sünnetullahı gereği her batılda onun batıl olduğunu gösteren bir delil mutlaka vardı. Tespit edebilen tespit eder, edemeyen edemez.” İşte Ebul Fettah Ebu Gudde bu değerli kitabında rivayet, dirayet, idrak, tarih, tenkit ve basiret yönünden iyi yetişmiş ve mütehassıs uyanık hafızlar zeki alimlerin; Ashabtan günümüze kadar ve Allah’ın dilediği zamana kadar devam edecek varlığıyla ilmi birikimleriyle hadisleri; kuşatmış gönülden severek ona hizmet edişlerini, en iyi ve en kıymetli olanı onun yolunda feda etmişler tuzak kuranların hilelerinden, iftira edenlerin iftiralarından muhafaza edip korumuşlar / koruyacaktır demektedir.
Buna örnek olarak da olay zikredilmektedir.“yahudiler Hayber fethinde kendilerinden cizyenin kaldırıldığına dair Şeyhulislam İbni Teymiyeye, Resulullaha ait olduğunu iddia ettikleri bir ferman getirirler. Etrafını çevirmiş hassas davranarak tazim ediyorlardı. İpek ve dibaceyle sarılmışlardı..İbni Teymiye açıp içindekini düşününce üzerine tükürdü ve Bu pek çok yönden yalan olduğunu açıkladığı ve böylelikle yahudilerin zelil ve yerin dibine geçmiş olarak yanından kalkıp gittikleri rivayeti gibi selef olsun halef olsun İslam'ın değerli alimlerinin her dönem ve her beldede sahabe-i kiram zamanından bugüne kadar ve Allahın dilediği zamana kadar devam edecek uyanık hadis hafızları ve alimler ihsan etmesi vesilesiyle hadisler için metodik esaslar ilmi kaideler koyarak tuzak kuranların hilelerini, iftira edenlerin iftiralarından muhafaza edip korumuşlardır.
Mevzu hadisler konusunda merakınızı giderecek ve size fikir verecek bir kitap. Son olarak Kitaptaki mevzu hadislerden örnekler:
“Doğan çocuğa Muhammet adını veren çocuğuyla beraber cennettedir.”
“Veledi zina olanlar yedi kuşağa kadar cennete giremez.”
“Patlıcan ne niyetle yense ona şifa olur.”