Bismillâh.
Elhamdülillâh.
Es-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashabihi ecma’în.
Evin beyi, akşam vakti işinden dönünce, evi perişan halde bulmuştu: Kirli tabaklar, çanaklar sofradan kaldırılmamıştı, yerlerde çamur izleri vardı, yataklar darmadağındı, pijamalar, çoraplar oraya buraya atılmış haldeydi.
Üstelik, akşam yemeği de hazır değildi. Vaziyete bakıp öfkeden deliye dönen adam, epeyce arandıktan sonra, karısını balkonda bir sandalyeye oturmuş, kitap okur halde buldu. Öfke ve endişe karışımı bir sesle: “Bugün sana ne oldu böyle?” diye sordu. Kadın, umursamaz bir edayla başını çevirip: “Hiç, kocacığım!” dedi. “Her akşam bana, ‘Bütün gün evde ne yaptın sanki?’ diye sorardın ya. Bugün bir şey yapmadım işte. Evde neler yaptığımı görmeni istedim.”
Hikaye bir gerçeği hatırlatıyor: Aile bir bütündür. Anne ve baba, bizzat Yaratıcı tarafından belirlenen kişisel sorumlulukları çerçevesinde bu bütünün birer parçası kabul edilir. Bu hususta kimse bir diğerini hakir görme hakkına sahip değildir. Ne baba anneyi köleleştirebilir, ne de anne evi ve çocuklarını ihmal edebilir. Herkes çobandır ve elinin altındakinden mesuldür…
Aile anlayışının giderek yıprandığı, maneviyatının hercümerç olduğu şu cahiliye çağında, konunun önemi üzerine yazılanlar artık bir beşerin takip edebileceği boyutu aştı… Nedir gerçekten “aile” olmak? Bir anlık zevk mi? Tecrübe yaşamak mı? Gerçek ilişkinin boyutları neler? Çocuklar ailenin hangi kısmına denk düşüyor? Ve İslâm’da sahih bir ailenin temelleri esasta hangi temellere dayanıyor?
Bütün bu sorular çerçevesinde biz Rahle Dergisi olarak BAHAR dönemi kapak sayımızı “AİLE” olarak belirledik. Allah’ın bizlere lütfettiği kadarıyla konuyu aydınlatacak nitelikte makale, çeviri, söyleşi ve kitap tanıtımlarına yer verdik. Rabbimiz bizleri utandırmasın. İnşaallah öyle ümid ediyoruz ki her okuyan kendisi için faydalanacağı en az bir hayr elde eder. Azîm ve hakîm olan ALLAH’tır.
Önümüzdeki dönem “GELENEK” kapak konulu sayımızla buluşmak üzere, Hakk Teâlâ’ya emanet olunuz.
Es-selâmu aleykum ve rahmetullah…
Emre İLSEVER