KAPİTALİZM (2) - rahle.org

KAPİTALİZM (2) - rahle.org

KAPİTALİZM (2)


Facebookta Paylaş
Tweetle


 

Süha Serin

Avrupa'da Feodalite yıkılır, yerine krallıklar kurulurken Feodalin zulmü altında inlerken yemeyip, içmeyip çocuğundan bile esirgediği malı saklayan Serf (köle) ler, orta sınıfı doğurmuşlardı. Bu küçük burjuvalar, çıkrıklarında bez dokuyor, yine kazandıklarının çok azını yiyip, varlıklarını daha da artırmaya çalışıyorlardı. Onlar özgürlüğün değerini dünyadaki öteki insanlardan çok daha iyi, çok daha derinden öğrendikleri için ‘özgürlük’ motifini işlemeye başladılar. İşte bu küçük burjuvalar geleceğin büyük kapitalistleri olacaktı. Ortaçağ-Feodali bugünkü kapitalistlerin dedelerine nasıl davranmışsa, kapitalistde emekçiye öyle davranacaktı.

Kapitalizmi doğuran gerçek faktörler Avrupa içi şartlardan çok kıta-dışı şartlar ve gelişmelerdir. Eğer keşifler ve denizaşırı seyahatler sonucu Avrupalılar Afrika, Asya ve Latin Amerikanın Zengin kaynaklarını, yer altı ve yerüstü servetlerini yağmalayıp, Avrupa'ya taşımasalardı, ilk sermaye birikimi yüzyıllar geçse de gerçekleşemezdi. Faizle birlikte kapitalizmi ortaya çıkaran en önemli iki etken sömürgecilik ve köle ticaretidir. Tam bu dönemde, Avrupalı insanın zihni, manevi ve ahlaki hayatında meydana gelen köklü değişiklikler rönesans, reform, dinin değiştirilmesi, rasyonalizm v.b. hareketlerle de tamamlanınca, insanoğlu tarihte bir benzerine tanık olmadığı vahşi bir sistem çıkmış oldu.

Kapitalizmin bir çok tanımından söz edilir. Bütün tanımlarda, genellikle ser­mayenin üstün ve etkin egemenliği söz konusudur. Bir tanıma göre üretim ve dağıtım işlemlerinin özel mülk ilkelerine, özgür yaşamaya, çıkara dayandığı ve toplumun birbiriyle çatışma halinde olmakla birlikte pazar mekanizmasıyla bağlı olan iki sınıfa ayrıldığı ekonomik organlaşmadır.

Kapitalizm, sermayenin ve sermayedarın hakim mevki tuttuğu rejim demek­tir. Bir başka tanımda ise üretim araçlarının özel kişileri ait olabileceği bir rejim kabul edilmiştir.

Sermayenin egemenliğini öngören kapitalizmin başlıca özelliği serbest, sınırsız, kayıtsız, şartsız mutlak kazanç fikridir. Monnan’a göre kapitalizmde şu üç unsur yer almaktadır. Kazanç, rekabet, rasyonellik, sürekli kazanç fikriyle yaşayan ve kar
için daha çok kârı öngören kapitalizmin mekanizmasını hareket ettiren yeni üre­tim maddeleri, yeni üretim ve ulaşım yöntemleri, yeni pazarlar, yeni endüstriyel örgütlenme tipleri ve çeşitleridir. Bütün bunlar kapitalist teşebbüs tarafından ortaya çıkarılmıştır.

Kapitalizm demek, mülkiyetin ve kazancın sınırlı olmadığı bir ekonomik sistem demektir. Kişi, kendi gücü ve yeteneği ölçüsünde çalışacak ve o ölçüde kazanacaktır. Kapitalizme göre hakçası da budur.

Bir insan ihtiyacı kadar değil, ürettiği kadar toplumdan payını alır. İhtiyacı daha çoksa, daha çok üretmenin çaresini aramalıdır. Bir işçinin çocuksuz, bir işçinin on çocuklu olması kapitalisti ilgilendirmez; kapitalist gündeliğini ve haftalığını öderken, ürettiği işin miktarına ve kalitesine bakacaktır. İşçi ücretlerini serbest rekabet tesbit eder. Eğer iş çok işçi az ise gündelik yükselebilir. Eğer işçi çok iş az ise günde­lik düşebilir. Fakat hiçbir zaman, eline geçen para ile geçinip geçinmediği düşünülmez. Görülüyor ki burada da doğa kanunu egemendir, güçlü olan güçsüzü ezebiliyor. Sosyal adalet fikrinden yoksun olduğu gibi, soyut adalet fikrinden ve hatta merhametten yoksundur.

Kaynakça:

Ali Bulaç / Çağdaş Kavramlar Ve Düzenler / iz Yay. İsmet Bozdağ / insanlığın Son Çerçevesi / Emre Yay.    

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ