SAHABEDEN SONRA HADİSLERİN YAZIMI - rahle.org

SAHABEDEN SONRA HADİSLERİN YAZIMI - rahle.org

SAHABEDEN SONRA HADİSLERİN YAZIMI


Facebookta Paylaş
Tweetle



İsmail Yılmaz

Sahabeyi takibeden Tabiun ve onları takibeden Etbauttabiun devirlerinde de -Sahabe devrinde olduğu gibi- hadislenn yazılıp yazılmaması ile ilgili münakaşalar devam etmiştir.

Bir kısmı, hadislerin yazılmasının gereğine kesinlikle inanırken, diğer bir kısmı ezberlenmesinin esas olduğunu kabul etmiş, yazdıklarını ezberledikten sonra yak­mış veya ölürken yakı masını vasiyet etmiştir.

İbnu Abdulber ‘Camii Beyanil-ilm’ adlı eserinde hadislerin yazıyla tespit edil­mesini hoş görmeyenlerin söylediklerini uzun uzadıya zikrettikten sonra şöyle der "Bu babta (yani yazıya muhalefet konusunda) sözlerini kaydettiğimiz kimse­ler, bu hususta Arap ırkına has bir yolda gidenlerdir. Zira onlar, fıtraten hafıza yö­nüyle güllüdürler. Hafıza yoluyla nakletmek onlara has bir vasıf olmuştur, ibni Abbas, Şabi, İbnu Şihab ez-Zuhri, Nahai, Katade ve bunların yolu üzere giderek yazıyı hoş görmeyenler hep hafızası kuvvetli olan kimselerdi. Onlardan her biri­ne, dinlemek kafi geliyordu.

Bugün, böylesini (Abdülber kendi zamanını kastediyor) bulmak mümkün de­ğildir. Şayet hadisler yazılmasaydı çoğu kaybolurdu."

İbnu Abdulber, daha sonra hadislerin yazıyla yazılmasının gerekliliğine inanan ve bizatihi yazanlann listesini verir ve hadislerin yazılmasını öven sözlerini zikre­der. Orada en dikkate şayan husus daha önceleri yazıya karşı olanların, daha son­ra şiddetli bir yazı taraftarı olmasıdır. Bu sebeple aynı isimleri hem "taraftarlar" hem de "aleyhtarlar" arasında görmek mümkündür, bu bir tezat değildir.

Hadislerin Tedvini

Yukarıda da belirttiğimiz gibi sahabeler döneminde hadis yazma ve toplama
faaliyeti başlamıştı. Ancak tedvin denilince tabiin ve sonraki dönemler akla gel­mektedir.

Tedvin, kelime olarak toplayıp kitap haline koymak manasına gelir.

Tedvin olayı nasıl başladı? Asıl tedvin işi Emevi halifelerinden meşhur halife Ömer Ibn Abdülaziz (ra) (101-749, kırkbir yaşında vefat etmiştir) tarafından baş­latıldığı bilinmektedir. Rasulullah (as)’ın sünnetine düşkünlüğü ile meşhur olmuş­tur. Halife; sahabe neslinin ve arkadan gelen büyük alimlerin çeşitli sebeplerle bi­rer birer hayattan çekilmelenni görerek hadis-sünnetın kaybolacağından endişe eder, tehlikeyi önlemek için, bir halife olarak valilenne emirler göndererek hadis­lerin yazılmasını ister.

Bu mektuplardan bir tanesi-Buhari’de mevcuttur-Medine valisi olan Ebu Bekr ibnu Hazma gönderilen mektuptur : "Beldende Hz Peygamber (as) ile ilgili araş­tır, topla ve yaz. Ben ilmin yok olmasından ve alimlerin tükenmesinden korkuyo­rum. Bu iş yapılırken sadece Rasulullah (as)'ın sünneti kabul edilsin. Alimler mes- cid gibi herkese açık ve malum yerlerde oturup tedrisatta bulunarak ilmi yaysın­lar, bilmeyenlere öğretsinler. Zira ilim gizli kalmadıkça yok olmaz."

Bunun üzerine görev taksimi yapıldı. Alimlere yardımcı olacak katipler görev­lendirildi ve hadislerin tedvin işi resmen başlamış oldu.

Hadislerin tedvininde Ömer bin Abdülaziz'in bu teşebbüsünü takdir edebil­mek için tedvin faaliyetinde büyük emeği geçen Muhammed ibnu Şihab ez Züh- ri’nin şu itirafını kaydetmekte yarar vardın"Bizi bu idareciler mecbur edinceye ka­dar ilmin yazılmasını uygun bulmuyorduk (Onların tavsiyesiyle) hiçbir müslümanı yazmaktan men etmemek gerektiğine inandık."

Tedvine sevkeden sebepler

Sünneti bilen insanlann azalması, fetihler yüzünden sahabelerin çeşitli bölgele­re dağılması, fitne olaylarından sonra ortaya çıkan fırkalar ve hadis uydurmacılığı­nın ortaya çıkışı, iç kargaşalar, hicri 95 yılında büyük muhaddis Said ibn Cubeyr’in Haccacı Zalim tarafından öldürülmesi, Mücahid'in kılpayı idamdan kurtulması (kurtulsa da vefatı Haccacı Zalim'in zehirlemesiyle olmuştur), Ömer İbnu Abdü- laziz’i hadisleri toplamaya sevketmiştir. Özellikle fitne hareketiyle ortaya çıkan uy-

 

durma haberler, sünnet için büyük bir tehlike oluşturuyordu.

Tedvin faaliyetinde hadisler, sünen, sahih, zayıf, müsned vb gibi herhangi bir tasnif tarzında yazılmıştır. Burada dikkat edilmesi, hadisleri yazıya geçirip bir kitap­ta toplamak olmuştur.


Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ