Hz Peygamber (sav)’e bir sual veya bir hadise dolayısıyla, birkaç ayetin yada bir surenin tamamının nazil olmasına amil olan şeye "sebebi nüzul" denir.
Bir sebebe bağlı olarak inenlerin dışında kalan büyük bir bölümse, herhangi bir soru veya olay olmadan doğrudan indirilmiştir. Yani bütün ayetler, ihtiva ettikleri anlamı anlatmak için nazil olmuştur.
Bu konuda bazı alimlerin görüşlerini sunalım:
El Vahidi: "Bir ayetin sebebi nüzulü bilinmedikçe, onun hakiki manasını bilmek mümkün olamaz."
İbn-i Teymiyye: "Nüzul sebeplerini bilmek ayetlerin anlaşılmasını kolaylaştırır."
Ibn-i Dakik el-lyd: "Nüzul sebeplerinin beyanı, Kuranın manasını anlamaya kuvvetli bir yoldur."
Sahabenin tefsir ilmindeki önemi, onların sebebi nüzulünü bilmelerinden kaynaklanmaktadır.
Kuranı Kerimde emredilen şeylerin hikmeti anlaşılır.
Sebebi nüzulü bilmenin faydalan:
I. Ayetlerde kastedilen mana kolayca anlaşılır.
Mesela şarabın haram kılındığını bildiren ayet nazil olunca Hz Peygamber (sav)'e, "Evvelce şarap içip ölmüş olanların durumu ne olacak?" diye sorulmuş, bunun üzerine;
"iman edip, güzel amel işleyenlere tattıklarından dolayı hiçbir suç yoktur." 5/93 ayeti inmiştir.
Bir rivayete göre Osman bin Maz’un ve Amr bin Ma'di Karib yukarıdaki ayete dayanarak şarabın mubah olduğunu söylemeye kalktılar. Tabi bu iki zatın yukarıdaki ayetin sebebi nüzulünden haberi yoktu. Ayeti mutlak olarak değerlendirmişlerdi. Halbuki ayet şarabın haramlılığı tayin edilmeden içenlerin durumunu haber ediyordu.
ikinci bir örnek olarak bakara suresinin 15. ayetini gösterebiliriz:
"Doğu da, batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah (ın rahmeti ve bereketi) geniştir. O her şeyi bilendir." Ayette geçen "Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zatı) oradadır." ifadesinden yola çıkarak namaz kılarken istediğimiz yöne doğru yönelebilinir anlamı çıkarılamaz. Ayetteki esas kasıt, seferde binek üzerinde nafile namaz kılarken, birde kıbleyi bilmeyenler ictihadla kılıp sonra da doğrusunu öğrenince mazur sayıldıkları şeklindedir.
Ayetlerin sebebi nüzulü hakkında birden fazla farklı rivayetler varsa, önce rivayetlerin sıhhatine bakılır ve içlerinden hangisi daha sıhhatli ise o tercih edilir. Sonra bu hadiseler zaman bakımından yakınsa ikisi ile de inmiş olabilir. Yani bir ayetin birden fazla sebebi nüzulü olabilir.
Zaman bakımından uzaklık varsa o zaman ayet birden fazla da inmiştir denilebilir. Yani ayet farklı zamanlarda birden fazla inebilir. Bu konuda bazı rivayetler vardır. Mesela Uhud savaşında Peygamber efendimizin amcası Hz Hamza (ra) şe- hid düşünce müsül yapılmıştı. (Bazı organları çıkarılmıştı.) Bunu gören Peygamber efendimiz (sav), yemin ederek 70 kişiyi aynı şekilde yapacağını söyledi.
Bunun üzerine "Eğer ceza verecekseniz, size yapılanın misliyle ceza verin..." 16/26 ayeti indi.
Başka bir rivayette: ensar ve muhacirden şehid edilip müsül yapılanları görünce Hz Peygamberin (sav), ellerine fırsat geçmesi halinde aynı şeylen yapacağını söylediği, Mekke'nin fethi gününde bu fırsat geldiğinde yukarıdaki ayetin nazil olduğu ifade edilir. Dolayısıyla aynı ayetin iki farklı zamanda inmiş olması muhtemeldir.
Sebebin hususi hükmün umumi olması:
Müfessir Zamahşeri, Hümeze suresinin sebebinin has (özel), hükmününse umumi olması caizdir demiştir. Sahabenin böyle ayetlerle delil getirmesi en güzel delildir buna.
ibn-i Mes'ud anlatıyor Bir adam kadının birisine bir öpücük kondurdu. Gelip durumunu Peygamber (sav)'e bildirdiğinde onunla alakalı şu ayet nazil oldu: "Gündüzün iki tarafında (öğle ve ikindi de) ve gecenin (gündüze) yakın (üç) vaktinde (akşam, yatsı ve sabah da) dosdoğru namaz kıl. Muhakkak ki iyilikler (beş vakit namazın sevabı, arada ki) kötülükleri (küçük günahları) giderir..." I I /1 14 Bunun üzerine adamın birisi Peygamber efendimiz (sav)’e: "Bu hüküm sadece bu adam için mi?" diye sorduğunda, Peygamber (sav): "Bütün ümmetim için geçer- lidir." buyurdu.
Sebebi nüzul ile ilgili genel kurallar
I - Ayet hakkında nüzul sebebi varsa, nüzul sebebi bilinmeden ayet (iyice) anlaşılmaz.
2- Bir ayet bir veya birkaç sebepten dolayı inebileceği gibi, bir sebepten de bir veya birkaç ayet, ya da bir sure inebilir.
3- Bir ayet farklı zamanlarda iki defa inebilir. Yukarıda ki ayet (I l/l 14) Hud suresindedir. Mekkicir. Anlatılan olay ise Medine de olmuştur. İşte bu ayette iki defa inen ayetlerdendir, ihlas suresi Mekke müşriklerine cevaptır denildiği gibi Medineli ehli kitaba cevap olduğu da söylenmiştir.
4- Sebebin hususi oluşu, hükmin umumi olmasına mani değildir. Ancak hükmün has olduğu bilinen yerler müstesna. "Yapıp ettikleri ile sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi sevenleri sakın sen (bir şey) sanma. Hem onların azaptan kurtulacakları bir yerde bulunacaklarını sanma. Onlar için acıklı bir azap vardır." 3/188 Ibn-i Abbas bu ayetin ehli kitaba has olduğunu söylemiştir.
"İman edip de imanlarını zulümle karıştırmayanlar (var ya), işte (korkudan) emin olmak onların hakkıdır. Onlar doğru yolu da bulmuşlardır." 6/82 ayeti inince sahabeden Mervan ibni Hakem: "Hangi birimiz imanımıza zulmü karıştırmıyor ki...." dediğinde Hz Peygamber (sav): "Şüphesiz ki şirk büyük bir zulümdür." 1/13 ayetini okuyarak ayetteki zulümden kastın şirk olduğunu haber vermiştir.
Her ayet ve surenin nüzul sebebi yoktur.