Cahiliyye devri arapları, komşularına oranla okuma-yazma konusunda geri kalmışlardı. İslam'ın doğuşunda Mekke'de okuma-yazma bilenlerin sayısının, iki elin parmaklarından biraz fazla olduğu belirtilir. Rakamsal olarak bunun 15-17 kişi kadar olduğu söylenmektedir. Medine'de ise bu rakamın daha az, 10 kişi kadar olduğu rivayet edilmektedir.
Rasulullah (sav) Döneminde Hadislerin Yazılması
Rasulullah'ın (sav), Kur'an ayetlerinin yazımında, kabile ve devlet reislerine gönderilen mektuplarda yazıyı kullandığını görmekteyiz. Hadislere gelince çok azı hariç, Rasulullah (sav) döneminde yazılmamıştır.
Bunun sebebi; Rasulullah'ın (sav) Kur'an ayetlerini yazılmasını emretmesi ki, bunun için vahy katipleri tutmuştur, hadisler için böyle bir şey yapmaması, hatta Kur'an dışında Kur'an'dan başka yazılanların silinmesini emretmesi ki bu konuda Ebu Said el-Hudri (ra) Hz Peyganberin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştin
"Benden (Kur'an dışında) bir şey yazmayın. Kim benden Kurân dan başka bir şey yazdı ise onu imha etsin. Benden rivayette bulunun, bunda bir mahzur yoktur. Ancak kim bilerek bana yalan isnad ederse, ateşteki yerini hazırlasın."
Zaten okuma-yazma bilen sahabelerin adedinin çok az olduğu, bilenlerin bir kısmının da vahy katibi olması, aynca o zamanki arapların hafızalarının çok kuvvetli olması ve hafızalarına güvenmeleri -ki bunun birçok örneği tarih kitaplarında vardır- hadislerin yazılmamasının en büyük nedenlerindendir.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen bazı sahabeler, zamanın imkanları nisbetin- de hadis yazmışlardır.
Bunların başında Abdullah bin Amr b. El-As (ra) gelmektedir. O şöyle demektedir "Ben Hz Peygamber (sav)’ den işittiğim şeyleri ezberlemek için yazıyordum. Kureyş beni menederek "Sen Rasulullah (sav)' den her duyduğunu yazıyorsun, halbu ki Rasulullah (sav) bir insandır, öfke ve rıza, her iki halde de konuşur" dediler. Bunun üzerine yazmaktan vazgeçtim. Ancak durumu da Rasulullah (sav)’ e ar- zettim. O (sav), parmağıyla mübarek ağızlarına işaret ederek; "Yaz !" dedi. "Nefsimi elinde tutan Allah (cc)' a yemin ederim ki buradan Hakktan başka bir şey çıkmaz."
Abdullah b. Amr’ ın sistemli yazdığını teyid eden bir rivayette Ebu Hureyre (ra)’ a aittir. O şöyle demektedir;
" Hz Peygamber (sav) den çok hadis bilmede Abdullah b. Amr' den hariç bana yetişen yoktur., o beni geçer, zira o yazardı, ben ise yazmazdım."
1- Abdullah b. Amr b. El-As (ra) 'ın SAHIFE-I SADIKA' sı ; yukarıda işaret ettiğimiz gibi, Rasulullah (sav)’ den duyduğu hadisleri buraya yazmıştır.
Kendi ifadesiyle, Rasululah (sav) ile kendi arasında başka bir ravi yoktur. (Bizatihi hadisleri Rasulullah (sav)’ den duymuştur.) Sahifesi 1000 kadar hadis ihtiva ettiği söylenmektedir. Ahmed b. Hanbel' ın müsnedinde yer alır.
2- Ebu Hüreyre (ra)’ in SAH i HA' sı
Bazı rivayetler Ebu Hüreyre’ nın (ra), Rasulullah (sav)’den işittiği hadisleri yazdığını ifade etmektedir. Buna Ebu Hüreyre nın (ra) SAHİHA' sı denmektedir.
Ebu Hüreyre' nın (ra) sahihasında sadece bir kısmı talebesi Hammam b. Münebbih tarafından (vasıtasıyla) bize intikal etmiştir.
Bu, sahife-i Hammam diye şöhret bulmuştur. Bu sahife zamanımızda rahmetli Muhammed Hamidullah tarafından bulunmuş ve neşredilmiştir.
Hamidullah, bu sahifede bulunan hadisleri Buhari Müslim ve diğer hadis mec-
mualarında bulunan ve farklı yolla gelmiş hadislerle mukayese etmiş ve şu çarpıcı sonuca varmış; ebu Hüreyre ile hadis imamları arasında 200 yıl gibi bir zaman aralığı olmasına rağmen, hadisler arasında muazzam bir mutabakat olduğu, hadislerde herhangi bir noktanın dahi değiştirilmediği görülmüştür.
Hadisleri yazdığı rivayet edilen diğer sahabeler şunlardır;
Enes b. Malik, Hz Ali, Cabir b. Abcillah, Semure b. Cündüb, Abdullah b. Ab- bas (ra)
Rasulullah (sav)’ den Sonra Ashabın Tavrı
Rasulullahın (sav) sağlığında olduğu gibi, vefatından sonra hadis toplama ve yazma faaliyeti sürdürülmüştür. Ancak sahabenin ileri gelenlerinden bazıları bu işe kısmen de olsa tereddütle bakıyo-du. Mesela Hz Ebu bekr (ra) 500 kadar hadis yazmış, daha sonra hadislerin kendisinden sonra aslına uygun nakledil- memesi endişesiyle yazmış olduğu hadisleri imha ettiği kızı Hz Aişe (ra) tarafından nakledilmektedir.
Yine Hz Ömer (ra)’ ın da aynı faaliyette bulunduğu rivayet edilmektedir. O, arkadaşlarını toplamış, onlarala istişare etmiş, onlar da yazma konusunda görüş beyan etmişlerdi. Ancak hz Ömer (ra) bir ay kadar düşünüp taşındıktan sonra bu işten vazgeçmiş, bunun nedenini şöyle açıklamış; " Size bir sünen kitabından bahsetmiştim. Sonra düşündüm ki sizden önceki Ehl-i Kitab, Allah' ın (cc) kitabından başka kitaplar yazmışlar da sonra o kitaplar üzerine düşerek Allah ın (cc) kitabını terketmişlerdi. Yemin ederim ki ben Allah' ın (cc) kitabını hiçbir şeyle örtmem."
Bu rivayetlerden de anlaşıldığı üzere hadislerin yazımı yasak değildi. Ancak bazı sahabeler kendilerince birtakım endişelerden dolayı hadislerin yazılmasına tereddütle bakmışlardır.