"Biz, daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiçbir ayeti neshet- nez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız. Bilmelisin ki Allah her şeye gerçekten güç yetirendir."(Bakara, 106)
"Biz bir ayeti, başka bir ayetin yeri ile değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir -"Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır onlann çoğu bilmezler." (Nahl, 101)
Nesh lügatte: İzale etmek (Hacc52), gidermek, yok etmek, değiştirmek, tebdil, tahvil (Nahl 101), nakletmek manalarına gelir.
Istılahta: Şer'i bir hükmün (sonra gelen) başka bir şer’i delile dayandırılmasına denir.
Bazı imamlar; bu meseleyi bilmeden bir kimsenin Allah'ın (cc) kitabını tefsir etmesi caiz değildir." derler.
Hz. Ali (R.a.) bir kıssacıya, "Nasih ve mensuhu biliyor musun?" sorusuna hayır cevabı alınca "Sen kendini de helak ettin başkalarını da" dedi.
Nasih ve mensuh ilmi sayesinde hangi ayetlerle amel edileceği, hangileri ile amel edilmeyeceği bilinir.
Neshi kabul edenler ve etmeyenler
Başlangıçta yahudiler vc müşrikler "Muhammed (sav) sahabelerine önce verdiği sözün hilafına olarak sonradan başka emirler verdiğini görmüyor musunuz?" diyerek itiraz etmişlerdir.
Batılı müşteşriklerde; Allah (cc) kendi sözünü nasıl değiştirir diyerek bu meseleyi kabul etmek istemediler.
Bazı İslam alimleri de neshi -beda ve Tahsisle karıştırarak- varlığını kabul etmek istememişlerdir.
BEDA: Gizlilikten sonra açıklık (cehaletten sonra ilim), önceden varolmayan görüşün sonradan ortaya çıkması. (Zümer 47,48 Yusuf 25 Böyle bir durum Allah (cc) hakkında muhaldir (imkansızdır).
TAHSİS: Umumi olan bir şeyin bazı fertlerini kasretmektir.
Nesh ise şer'i bir delille diğer bir şer'i hükmü kaldırmaktır.
Nesh- Tahsis farkları
Nesh bütün fertlerin hükmünü iptal eder.
Tahsis ise bütün fertlerin hükmünü iptal etmez.
Nesh ancak kitap ve sünnetle sabit olur.
Tahsis bunların dışında da olabilir.
Nesh haberlerde olmaz.
Tahsis haberlerde olabilir.
Neshi kabul etmeyenlerin bazıları
M. Abduh, Fahruddin Razi, Ömer Rıza Doğrul, Ragıbel Isfahani Neshi kabul eden çoğunluk alimleri;
Mensuh ayetlerin sayısı hakkında ihtilafa düştüler. Bu sayı 5-247 arasındadır.
Suyuti bu sayıyı 20 olarak belirtmiş, Hindistanlı alim Şah Veliyullah Dihlevi ise Suyuti’nin söylediği yerlerde tahkik ederek 5'e irdirilmiştir.
Neshin yeri Olmayan yerler
1- Müebbet hükümler
"Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup sonra (bunu ispat için) dört şahit getirmeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin..."(Nur 4)
2- Muvakkat hükümler
"Sonra orucu geceye dek tamamlayın" (2/187)
Orucun gündüz tutulması hükmü gibi
3- Akli hükümler Adaletin güzelliği, zulmün çirkinliği
4- Akide ile ilgili hükümler Allah’a (cc) iman, Onun birliği, ibadetin ona has kılınması v.s. gibi
5- Haberler. Zira verilen haberin değişmesi tamammen tenakuzdur.
Olan Yerler:
Emir, Nehiy, Mutlak, men, mübahlık gibi, maslahatın değişmesiyle değişen hükümlerdir.
ZAMANI
Risaletin başlangıcından (Hz Acem (as)’den) Hz Peygamberin (sav) vefatına kadar olan zamandır. Hz Peygamber (sav)'in vefatından sonra Nesh olayı bitmiştir.
Neshin akli-nakli delilleri
Akli deliller
-Kullar için bir zamanda uygun olan bir şey daha sonra uygun olmayabilir. Bu yüzden başlangıçta maslahat gereği var olan şeyin kaldırılması cehaleti ifade etmez.
Değişiklik malumdadır. İlimde değil. Mahluktadır, Halik' ta değil.
Şeriatı koyan Allah (cc) kullarının terbiyesi tahakkuk edinceye kadar Neshi işler kılmıştır. Şeriat kemale erince; (Hz Peygamber (as)'ın vefatı ile) Nesh'de sona ermiştir.
Çocuk için tıfıllığında müsait olan yiyecek büyüyünce müsait olmaz.
Delikanlılık çağında yediklerini, ihtiyarlıkta yiyemez.
Bazı adet ve geleneklere alışmış insanların birden bire sıyrılıp çıkması kolay değildir. Bu iş insan ve toplum psikolojisine uygun bir şekilde yapılır.
Nakli deliller
Hz Ademin coçuklarının birbiriyle evlenmelerine izin verilmişken Tevratta bu kaldırılmıştır.
Yahudiler için cumartesi günü iş yapmak yasaklanırken Incil'de böyle bir yasak yoktur.
İslam dininin diğer dinleri neshi
"Bu gün sizin için dininizi kemale erdirdim. üzerinizdeki nimetimi tamamladım
ve din olarak İslam'ı seçip-beğendim"... (Maide 5/3)
"Eğer biz bir ayetin hükmünü kaldınr veya onu unutturursak, ondan daha hayırlısını veya dengini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kâdirdir." (Bakara 106)
Cumhuru ulema bu ayeti istişhad ederek, Kur’ an da neshin varlığını söylemişlerdir.
"Ayet" kelimesinden kasıt Kuran ayetleridir. Yoksa kevni ayetler (mucizeler) değildir. Müfessirlerin ve usul alimlerinin ilk akıllarına gelende "Kuran ayeti" manasındadır.
"Nesh" kelimesinden murad izale etmek, ibtal, tedbil etmektir.
"Nüsha" dan maksat iki manadan biridir
-Ya "hatırdan giderilmesi" dir. O zaman manası; "Hükmünü kaldırır ve iptal ederiz ya da zihinlerinizden gideririz (alırız) de böylece unutursunuz ondan daha hayırlısını veya dengini getiririz." şeklinde olur.
-Ya da "olduğu yerde terk etmek" manadadır. O zaman da mana şöyle olur:
"Biz -değiştirme şekillerinden herhangi birisiyle- bir ayeti değiştirirsek ya da yerinde bırakırsak ondan daha hayırlısını ya da dengini getiririz."
"Hayr" kelimesinden maksat mükellefler için daha büyük, daha yüce ya da sevap bakımından daha çok manasındadır.
Kur’ an da neshe dalalet eden ikinci bir ayeti kerimede, "Biz bir ayeti bir (başka) ayetin yeri ile değiştirdiğimiz zaman, - Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir.- (Nahl 101) Bu ayetin sebebi nüzulu hususunda Ibni Abbas (RA.) dan gelen bir rivayette; müşrikler Hz. Peygamber (sav) hakkında O ashabını aldatıyor, onlarla alay geçiyor. Birgün onlara sert ayetlerle geliyor, başka bir zaman yumuşak vs. deyince bu ayet nazil oldu.
Kur'an'ın toptan indirilmesinin sebepleri:
İnsan aklının kavrama kapasitesi zayıftır, sınırlıdır.
İkinci hikmette Kur'an-a tabi olan müslümanların tebliğde ihtiyaç duydukları anda-tam zamanında- çözümler sunmasıdır.
Kur’an-ın bir defada, toptan indirilmesinin üçüncü hikmeti ise, eziyete maruz
kalan Müslümanlara ihtiyaç duydukları cesaret ve müjdenin verilmesidir.
De ki: "İman edenleri sağlamlaştırmak, Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kur an'ı) hak olarak Rabb'inden Ruhu’l-Kudüs indirmiştir." (Nahl 102)