Haşan Sürmeli
"Bizi doğru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanlann ve sapmışlannkine değil" (1/ 5,7)
Amerika'daki zenci müslümanların uyanışında büyük katkıları bulunan ve yüzyılımızda islimi şahsiyet önderlerinden olma şerefi kazanan Malcolm X, hayatının dinamiğini İslam ile yoğurmuş ve bu uğurda canını feda etmiş bir büyük dava adamıdır.
Malcolm X, Amerika'nın Nebraska eyaletinde doğdu (1925). Doğum tarihini kendi biyografisinde önemsemez ve söylemez. Adeta, ben müslüman olduktan sonra doğdum, imajı vermek ister. Malcolm X yada müslüman olduktan sonraki adıyla Malik el-Şahbaz, bir Babtist papazın oğluydu. Babası, Amerikan zencilerinin ancak Afrika'ya dönerek beyazların zulmünden kurtulabileceğine inanıyordu. Malcolm altı yaşındayken beyaz Amerikalıların ırkçı teşkilatı olan Ku Klux Uan tarafından evleri yakılmıştı. Olay yerine gelen itfaiye yangını söndürmeden geri döner. Kendisi şöyle der "O gün baba evimi yakan ateş hâlâ aynı şiddetle can evimi yakmaktadır."
Malcolm'un babası ailesini geçindirmek için küçük bir dükkan açar, fakat az bir zaman sonra cesedi kafatası tanınmayacak kadar kötü bir şekilde ezilmiş olarak bulunur. Malcolm'un ruhuna bir nakış gibi işlenir.
Malcolm küçük yaşta babasız kalır. Daha sonra birbirlerine çok bağlı olan aile bireyleri açlık ve sefalet ile dağılır, çöker...
Küçük Malcolm, bir ıslah evine yollanır. Hayatında ilk defa burada biraz olsun
sevgi ve şefkat görür. Buna rağmen ıslah evinde de büyük zorluklarla karşılaşır.
Daha sonra yurt müdiresi tarafından orta okula gönderilir. Kısa zamanda zekası ile okul birincisi olur. Fakat bu birincilik, okulda herkesin, hatta öğretmenin bile ondan nefret etmesine sebep olur. Çünkü zencileri köle olarak kullanan zih
niyet değişmiş değildi. Şeytan aynı şeytandı.
Malcolm X, bütün olup bitenler karşısında tahsilini bırakıp New-York'a yerleşir. Burada mafya ile tanışır ve güvendiği bir isim haline gelir. On sekiz yaşına geldiğinde "Kızıl Oğlan" lâkabı ile kendisine o sahada bir yer sağlar. Malcolm hayatının bu devresini anlatırken:
"En iyi müşterilerim papazlar, sosyal yardım işlerinde çalışanlar, emniyet mensupları ve daha bunlar gibi başkalarının hayatını idare etmekte esaslı rolleri olan önemli insanlardı..." demektedir.
O dönemde polise rüşvet vermesine rağmen hapse girmekten kurtulamaz. Allah'ın hidayeti ki, hapishaneye girince ebedi kurtuluşun kapısı kendisine açılır. 1947 yılında ceza evinde bu mahkumiyetini çekerken Müslüman Mescidi mensuplarından başka bir mahkumun irşadı ile İslam'ı kabul eder.
O andan itibaren yaşadığı kötü hayata bir set çeker. Ve olaylar bütün dehşetiyle karşısına çıktığı zaman bile geriye dönüp adım atmaz.. İslam ile şereflendikten sonra, sürekli hidayet yolunda ilerler. Bunu dostları kadar düşmanlan da itiraf etmek zorunda kalmışlardır.
Amerika'da zenci müslümanlık hareketinin gelişmesini temin eden en önemli faktörlerden bir de, siyah ırktan olmanın getirdiği utanma hissi yerine: öğünme duygusunun zenciler üzerindeki çekici-liğidir. işte Maicolm X de bu kendini tanıma metodu sayesinde İslam ahlak, inanışına kazanılmış ve hareketin en kudretli önderi olarak ortaya çıkmışı. Kendisi bir zenciye İslam'ı tebliğ ederken hareketin diyalektiğini açıklar mahiyette olmak üzere şu davranışı örnek gösterilmektedir. Müslüman olmak için gelen zenciye Malcolm X; "kardeşim, demiş, evvela kumarı, içkiyi, küfrü, ve esrarı bırakacaksın." Zenci bu sözler karşısında "yok demiş, ben yapamam bunları, ben hristiyan kalayım daha iyi." Bu olay hak ile batıl arasındaki ayrımı çok güzel ifade etmektedir.
Malcolm X, 1946-1952 yılları arasındaki hayatını hapishanede geçirir. 1962 yılına kadar Elijah Muhammed'in en yakın bağımlısıdır. Elijah Muhammed ise İslam adına yola çıkmış, fakat bir yığın yanlışla çevresini yanlışlara yönelten binydi, kendi kendine peygamber unvanı veriyor ve açık bir ırk politikası güdüyordu. Malcolm X’in kendisinden ayrılması bu sebeplere dayalıdır.
Malcolm X, 1962 yılında gerçek İslam ile Elijah'ın yanlış fikirlerine tam nüfuz edince, Elijah' a cephe alır. 1964 yılında hacca gider. Orada dünyanın hertarafın-
dan gelen müslümanlarla görüşüp tanışır. İslam'ın bütün esaslannı tam anlamı ile öğrenir. Tunus, Cezayir gibi bir çok İslam ülkesini gezer. Mekke’den yolladığı mektupta şunları yazan
"Hz. İbrahim’in (as) ve Hz Muhammet (as)’in Kur’an’da geçen bütün peygamberlerin diyarı olan kadim kutsal beldede, bütün renklere ve ırklara mensup insanlar arasında görülen sarsılmaz, gerçek kardeşlik ruhunun eşine rastlamadım. Her renkten insanın bana gösterdiği cana yakınlık karşısında büyülenmiştim, dilim tutulmuştu sanki.
Rehber eşliğinde Kabe’yi yedi defa tavaf ettim. Zemzem kuyusundan su içtim. El Sâfa ve Merve tepeleri arasında yedi kez koşarak gidip geldim. Mina ve Arafat da namaz kıldım.
Dünyanın her yerinden gelen yüzbinlerce hacı vardı. Her renkten insan vardı. Mavi gözlü sarışınlardan tutunda Afrikalı kara derililere kadar. Ama tümümüzde birlik ve kardeşlik anlayışına bağlı kalarak, aynı ibadetleri yapmakla bütünleşiyorduk Oysa Amerika'da gördüklenmize bakıp da beyazlarla ötekiler arasında hiçbir zaman kardeşlik diye bir şeyin olmayacağına inanırdık
Amerika'da İslam’ın tanınması gerekir, çünkü Amerika'yı ırk belasından bütünüyle kurtarabilecek tek gerçek İslam’dır."
Artık noksanlarla, yalpalayan biri değil, tam bir İslam aydını, tam bir İslam da- vetçisidir. New Yo-rk'a dönüşte şöyle seslenin
"Ben ırkçı idim. Ve İslam’ı ancak o şekilde benimsemiştim. Fakat Hz. Muham- med (sav) ve Hz. ibrahim'in(as) yaşadıkları mukaddes diyarları ziyaret ettikten sonra şimdi gerçek bir müslüman oldum. Artık eski ırkçı değilim. Allah'a şükür, ırkçılığı terk ettim. Bundan böyle bir İslam davetçisiyim".
Hacc dönüşü Malcolm X, Amerikan zenci müslümanlık hareketini esas İslam anlayışına çekmek için savaş verir. Fakat bu durum onu iki düşman arasına sokacaktır. Yani, zenci müslümanlık hareketi-ne düşman olan Hristiyan zenciler ve Eli- jah Muhammed'in kindar taraftarlan... Elijah Muhammed'in Malcolm'un şehit edilmesi olayında birinci sorumlu olduğu akla yatkındır. Çünkü onun şahadetinden sonra Elijah "O çok konuşuyordu, cezasını buldu" demiştir.
Malcolm X, 25 Şubat 1965 yılında Audubon Eğlence Salonunda verdiği bir
konferans sırsında şehit edildi. O gün Malcolm. konferans salonunun bir köşesinde bekleme odasında, gelen dinleyicilerin sesini dinler. Bir ara kendi kendine şöyle den "Bügün kürsüye kesinlikle adım atmamalıyım." Ancak şöyle düşünün "Ama siyahların birbirlerine düşmemesi gerektiğini söyleyip, mevcut gerilimi azaltmam gerekiyor. Çünkü bizi birbirimize düşürmek istiyorlar."
Malcolm konuşmasına başlan "Esselamü aleyküm kardeşlerim, bacılarım."
Salonda sesler yükselir:
"Ve aleykümselam"
O sırada önden sekizinci sırada ki sandalyelerde bir karışıklık çıkar. Herkes oraya bakarken, Ma-lcolm X:
"Durun, sakin olun, telaşlanmayın" demektedir. İşte tam o anda, kendi dikkati de o noktaya çevrilmişken, Malcolm kendisine ateş edenleri göremez bile...
Malcolm X, on altı kurşun yarası alır. Ağır yaralı olarak hastaneye getirildiğinde son sözü:
"Allah'tan başka ilah yoktur" olur.
Ve bir önder (şehit) daha Rabb'ine verdiği sözü yerine getirir.
Selam olsun sana ey şehit;
Selam İslam'ın kutlu sancağını çağlardan, çağlara taşıyanların üzerine olsun.
Malcolm X Konuşuyor
* Şan Allah’a özgüdür. Benim olan şeyse günahlarımdır.
* Kuklayı değil, kuklacıyı vuracaksın.
* Tohum iyi yetiştirilebileceği yere ekilir.
* Benim yolumdan yürümek ve hareketime katılmak isteyenler, gerçek anlamda özgürlüğe kavuş-madan önce hapishaneye, hasta haneye ve kabristana gitmeyi göze almak zorundadır.
* Bir ağacın en sağlam yeri köküdür. Ama tutup da göstereceğim diye kökü söker çıkarırsanız ağaç kurur.
* Kellemi bu yola koydum ben ve sakınmam gözümü budaktan.
* Bizler, kendi yoksul mahallelerimizde istikbaldeki savaşımıza hazırlanıyoruz.
Yeryüzünde geçirdiğim otuz dokuz yıl içinde alemlerin yaratıcısının huzuruna ilk kez Mekke-i Mükerrerine' de çıktım. (Hac intihası)
Yararlanılabilecek Kaynaklar:
Çağın Önderleri (İlke yay.)
Çağdaş Davet önderleri (Ravza yay.) Malcolm X (İnsan yay.)