KİBİR - rahle.org

KİBİR - rahle.org

KİBİR


Facebookta Paylaş
Tweetle

Süha SERİN

 

Kibir, büyüklenmek, büyüklük taslamak, ululuk iddia etmek, kendini başkalarından üstün görerek onları aşağılamak anlamına gelir.
Büyüklük; nicelik, nitelik, durum, mertebe bakımlarından olabilir. Yine çokluk belirtmek içinde büyük sözcüğü zaman zaman kullanılır.
Kibir, nefiste ve azalarda olmak üzere ikiye ayrılır. Esasen azalardaki kibir nefsin kibrine bağlıdır. Görünüşteki hareketler bu iş duygudan meydana gelir. Bunun için bu kötü haslet kendisini gösterdiği zaman "Kibirlendi." denir. Görünmediği zaman da "O, kibirlidir." denir.
Kibrin aslı insan tabiatında (kalpte) bulunan ahlaktır. Bu da kendini başkalarına karşı üstün görme isteğidir.
"Kalbinde zerre kadar kibri olan cennete giremez." (Müslim)
"...kibir hakkı küçük görmek ve başı gözü ile insanlarla alay etmektir."(Müslim)
Bazı insanlar güç, kuvvet, birtakım yetenek ve becerilerine dayanarak kendilerini müstağni sayar. Ahireti inkâr eder. Hayatın yalnızca dünya hayatı olduğunu; mal, mülk, güç ve çocuklarla kendinde bir üstünlük olduğunu var sayar. Bu şekilde diğer insanlar üzerinde bağy ederek onları köleleştirir. Yeryüzünde dilediği gibi hükmetme sevdasına kapılır. Başkalarını küçük görür. Onlar üzerinde Rableşir. Onları dilediği gibi eğitir, kullanır. İnsanları bu yola iten nedenler çeşit çeşittir. Her ne durumda olursa olsun bu tür insanlar aslında zayıf insanlardır, fakat kendilerini büyük zannederler. İşte kendilerini Allah'tan ve başkalarından müstağni görme, başkalarını küçümseme hallerine kibir, bu şekildeki davranışlara tekebbür, büyüklük isteğinde olma, bu istekle yeryüzünde fesat çıkarma, başkalarının üzerinde Rableşme ve kendilerinde kibir içinde büyüklük vehmetme durumlarına istikbar, bu tür kişilere de müstekbir denir.
Allah (cc) İblis'in "kafir" olma sebebini ne Allah'ı ne peygamberi ne melekleri ne de ahireti inkarla açıklamıyordu. Onun kafir olma sebebini kibirlenmesi ile açıklıyordu.
"Meleklere "Âdem’e secde edin."dedik de hepsi secde ettiler. Yalnız İblis hariç. Diretti, istikbarda bulundu ve kâfirlerden oldu."(el-Bakara, 34)
Yukarıdaki hadiste bahsedildiği gibi kibir hakkı küçük görerek yaratana ve başı gözü ile insanlarla alay ederek yaratılana karşı olabilir. 
Hakkı küçük görerek kibirlenmenin sonucunun küfr olduğunu yukarıdaki ayette anlattık.
Yaratılana karşı kibretmenin ise küfr olmadığı fakat haram olduğu ayetle belirtilmiştir. 
"İnsanları diliyle çekiştiren, kaş gözüyle işaretler yapıp alay eden her fesat kişinin vay haline !"(Hümeze, 1)
Her ne kadar insanlarla alay etmek, onları küçük görmek küfr olmasa da küfre götüren en büyük etkenlerden biridir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de;
"Bizim gibi iki insana mı inanacağız." (Müminun, 47)
"O (Firavun) ve askerleri memlekette haksız yere büyüklük tasladılar." (Kasas, 39)
" Bu Kur'an iki şehrin birinden bir büyük adama indirilmeli değil mi idi."dediler." (Zuhruf, 31) ayetlerde belirtildiği gibi Firavun'un ve Kureyşlilerin inkârlarındaki en önemli etken diğer insanlara karşı kendilerini üstün görmeleri idi.
Küfre düşüren ve büyük bir ahlaki kusur olan kibri, amellerimizi zayi temsine izin vermeden kalbimizden ve azalarımızdan temizlemeliyiz.
"İşte ahiret yurdu, biz onu yeryüzünde büyüklenmeyi ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayı istemeyenlere (armağan)kılarız. Güzel sonuç muttakilerindir."(Kasas, 83)

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ