IHSAN-MUHSIN - rahle.org

IHSAN-MUHSIN - rahle.org

IHSAN-MUHSIN


Facebookta Paylaş
Tweetle



Süha Serin

Arapçada İhsan, bir işi tam ve noksansız yapmak, işin hakkını vermek ve dü­rüst olmak demektir. Onun için işin ehli olana muhsin denir.

İhsan; Ha-Sü-Ne /Hüsn fiilinden ifal babında mastardır. Hasüne, iyi olmak, gü­zel olmak demektir.

Allah (cc) Nisa suresi 69. ayette nebiler, sıddıklar, şehit ve salihlerden bahse­derken "Ne güzel arkadaştır onlar."diye bahseder.

Allah (cc) her şeyi hasen yaratmış olup ondan gelen her şey de hasendir. Eğer insan nefsine uymaz ve Allah’ın (cc) haram sınırlarına yaklaşmaz, kısaca takvanın son mertebesine ulaşır, Allah'ın ahlakıyla ahlaklanır, onun sıfatlarıyla sıfatlanıp ona yaklaşırsa kendinden çıkan her söz her davranış Allah'tan (cc) gelen şeyler gibi olur. Artık ondan kötü, yani günah olan davranış ve sözler çıkmaz, çıksa da he­men tevbe ve ıslahla silinir. Kendisi de hasen olur, söz ve davranışları hasendir. işte bu mertebe de insan mertebesidir.

Gaflet perdesinin yerine takva elbisesini geçiren insan, maddi sınırları aşarak manevi-ruhi alemde yaşar ve Allah'ı (cc) her yerde hisseder, her yerde görür. Kendini görmese de sürekli onun huzurunda bulunduğu duygusuyla onu görü­yormuşçasına davranır. Bu bakımdan bir hadis-i şerifte: "İhsan, Allah’ı (cc) görü­yormuşçasına ibadet etmendir. Her ne kadar sen onu görmesen de o seni gö- rüyor."buyurulmuştur.

Allah (cc) İhsan sahibi olanları /muhsinleri yani Allah'ı (cc) görüyormuşçasına ibadet (kulluk) edenleri kitabı Kur’an-ı Kerim’inde şöyle taltif ediyor:

-İyilik edin (ahsinu), Allah (cc) muhsinleri sever. (Bakara, 195)

-O (takva sahibi ola)n!ar, bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yu- tarlarve insanları affederler. Allah da(cc) muhsinleri sever. (Al-i İmran, 134)

Allah’ın (cc) bir kulunu sevmesi demek aynı zamanda gökte bulunan melek­lerin ve yerdekilerin o kulu sevmesi demektir.

Nitekim Hz. Peygamber (sav) bir hadislerinde:

"Allah bir kulu sevdiği zaman Cebrail'e: "Allah filanı seviyor, onu sen de sev!"diye emreder. Cebrail de o kulu sever, sonra gök halkına: "Allah filanı gerçek­ten seviyor, onu siz de seviniz!"diye hitap eder. Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır." (R. Sali- hin, c.3, sah. 10)

 

"iman edip yararlı işler yapanlara Rahman olan Allah (gönüllerde) sevgi uyan­dırır." (Meryem, 96)

Allah'ın (cc) muhsinleri (Allah'ı görüyormuşçasına ibadet edenleri) sevmesi ve sevdirmesinin yanında onları hidayete ileteceğini, hüküm ve ilim vereceğini müj­delemektedir.

"Daha önce Nuh'u, onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub’u, Yıısufu ve Musa'yı ve Harun'u doğru yola (hedeyna) iletmiştik. Biz muhsinleri böyle müka- fatlandırırız."(En’am, 84)

"(Yusuf) güç ve kuvvetine kavuşunca ona hüküm ve ilim verdik. İşte biz muh- sinleri böyle mükafatlandırırız."(Yusuf. 22)

"Ama bizim uğrumuzda cihat edenleri biz elbette yollarımıza iletiriz. Muhak­kak kı Allah muhsınlerle beraberdir."(Ankebut, 69)

"Kuran muhsinlere yol gösterici ve rahmet olarak indirilmiştir." (Lokman, 3)

Doğru yola iletilen, hüküm ve ilim verilen muhsınlerı( Allah’ı görüyormuşçası­na ibadet edenleri) ahirette de güzellikler beklemektedir:

"Onlara Rablerinin yanında diledikleri her şey var. İşte muhsinlerin mükafatı budur." (Zümer, 34)

"Takva sahipleri ise gölgeler altında, çeşme başlatandadır. Gönüllerinin çektiği meyveler içindedirler. Kendilerine işlediklerinin karşılığı olarak şimdi afiyetle yiyin, için, denir, işte biz muhsinleri böyle mükafatlandırırız."(Mürsclat, 41-44)

Mııhsinlerden olmayanlar ise;

"Yahut azabı gördüğü zaman "Keşke bizim için bir kez daha (dünyaya dönüş) imkanı olsa da muhsinlerden olsa idim."(Zümer, 58) diyerek yakınacaklardır.

Allah (cc) cümlemizi muhsinlerden eylesin.    

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ