Necmettin IRMAK
'Muhlis günahlarını örttüğü (gizlediği) gibi sevaplarını da örten kimsedir1.
'Allah'tan başkasını irade etmediği halde bir tek adım atan kimseye ne mutlu!'
'Amellerin niyetlerini halisleştirmek, selefe bütün amellerden daha zor gelirdi.'
Seleften biri ölümünden sonra rüyada görüldü. Kendisine 'Amellerini nasıl buldun?' diye sorulduğunda şunları söyledi: "Allah için yaptığım her ameli buldum. Hatta yolda bulduğum bir nar tanesini ve ölen kedimizi bile sevap kefemde buldum. Serpuşumda ipekten bir iplik vardı. Onu da günah kefemde buldum. Yüz dinar kıymetinde bir merkebim ölmüştü. Onun hiçbir sevabını göremedim. Bunun üzerine 'Bir kedinin ölümü sevaplar kefesinde olur da merkebin nasıl olmaz?' dediğimde şöyle denildi: "O merkep, gönderdiğin istikamete gitti; zira sana 'Merkep öldü' denildiğinde 'Allah'ın lanetinde olsun!' dedin ve dolayısıyla bu hususundaki ecrin iptal olundu. Eğer 'Allah yolunda ölsün' demiş olsaydın onu da sevaplarının içerisinde görecektin".
'İhlâs, ameli tıpkı sütün ters ve kandan ayrılması gibi ayıplardan ayıklar!'
'Kimsenin bulunmadığı bir yerde, ihlâsla iki rek'at namaz kılmak, yetmiş veya yedi yüz hadîs yazmaktan daha hayırlıdır'.
'Bir saat ihlâsta ebedî kurtuluş vardır; fakat ihlâs çok nadirdir'.
'İlim tohum, amelse ziraattır; ihlâs da onun suyudur.'
'Allah bir kula buğzetti mi ona üç şey verir ve ondan üç şeyi meneder: Ona salihlerin arkadaşlığını verir, fakat nasihat kabul etmesini önler. Ona salih ameller verir, fakat ihlâsı alır. Ona hikmeti verir, fakat sıdkını alır'.
'Allah'ın, mahluklarının amellerinden maksadı sadece ihlâstır!'
'Allah'ın bazı kulları vardır akıl erdirirler. Akıl erdirdiklerinde amel eder; amel ettiklerinde de ihlâsa bürünürler. İhlâs da onları bütün iyiliklere teşvik eder'.
'Fiillerin tamamı iki esasa dayanır:
a) Allah'tan senin için gelen fiil,
b) Senin, Allah için yapmış olduğun fiil.
Bu bakımdan eğer O'nun yaptığına razı olur, O'nun için yaptığında da ihlâslı olursan, dünya ve ahirette mesût ve muzaffer olursun'.
'İhlâs, kişinin ihlâsını görmemesidir; zira ihlâsını gören kimsenin ihlâsı ihlâsa muhtaçtır.'
'İhlâs, kulun sükûn ve hareketlerinin yalnızca Allah için olmasıdır'.
'İhlâs, Allah'la beraber niyeti doğrulamaktır'.
'Nefse en zor gelen şey ihlâstır; zira nefsin ihlastan nasibi yoktur.'
'Ameldeki ihlâs, amel sahibinin ona karşılık dünyada ve ahirette hiçbir şey istememesidir'.
'İhlâs daima yaradan(ın fazlın)a bakmaktan dolayı, halkın bakışını unutmaktır'.
'Ameldeki ihlâs, şeytanın o ameli bilmemesidir ki onu ifsad edebilsin; meleğin de muttali olmamasıdır ki onu yazabilsin'.
'İhlâs, bağlardan arınmış ve mahluklardan gizlenmiş şeydir!'
'İhlâs, kulun, rabbiyle ilgili muamelelerinde, halkı aradan çıkarmasıdır'.
'Allah için amel edip de ondan ötü
rü kimsenin övgüsünü istemeyen kişinin ameli hâlis ameldir!'
'İhlâs, ameli her türlü bulanıklıktan arındırmaktır'.
'Ameli insanlar için terketmek riya; onlar için yapmaksa şirktir. İhlâs ise, Allah'ın, kulu bu iki felâketten korumasıdır'.
'İhlâs, murâkabenin devamından ve dolayısıyla bütün hazları unutmaktan ibarettir!'
ihlâs, muameleyi/amel işlemeyi kesmez. Bu bakımdan amele devam et ve ihlâsı kazanmak için var kuvvetinle çalış! Ameli terk et denmez. Yapılan ameli hâlisleştir denir/
'İnsanların hepsi helâk olmuşlardır; ancak âlimler müstesna... Âlimler de helâk olmuşlardır, ancak amel edenler müstesna... Amel edenlerin de hepsi helâk olmuşlardır; ancak ihlâs sahipleri müstesna... İhlâs sahipleri de büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar'.
'Bu bakımdan niyetsiz amel, boşuna yorulma demektir. İhlâssız niyetse riya sayılır; riya da münafıklığın dengi olup isyan ile eşittir. Sıdk ve tahkik olmaksızın ihlâs hebâ olur!'
*Selefterı kimilerinin ihlosa dair sözlerini hikmeti aramanın bir gereği olarak nak
lettik. Şurası muhakkak ki Allah'ın Kitabı ve Rasulü' nün sahih sözleri dışında her söz, usulünce kabul de edilir, red de edilir. Ancak muttakilerin en temel özelliklerinden birisi, Rabbimizin de Zümer Suresi 18. ayette ifade buyurduğu gibi 'sözü dinleyip en güzeline tabi olmaktır'.