Tefekkür - rahle.org

Tefekkür - rahle.org

Tefekkür


Facebookta Paylaş
Tweetle

İlyas ŞAHİN 

 

Sen ey kendim, tefekkür şart olsun sana..

 

 

İnsan kimdir? Sen kimsin? Sorularının cevabını bulmak için düşünmek zorundasın. Koca kâinatta, boşlukta kapladığın alan kadar ile ölçülsün istersen değerin; düşünmemelisin. Tefekkür okyanusunda bir damla olmalı, sırra vakıf olmalısın.

Evrende senin kadar karmaşık bir varlık daha var mıdır? Hangi insan, insanı tanıma ve anlatma yeterliliğine sahiptir? Yardımsız ve desteksiz bu iş eksik kalır.

Kendimin iradesi dışında verilen suretle belirleme şansımın olmadığı bir yerde var edilen aklımla düşünerek seçmediğim özelliklerimle oluşturulan ve zaman dediğimiz bir boşlukta her şeyiyle benden bağımsız olarak meydana getirilen sayısını bilmediğim kadar benlik içindeki bir ben olarak kendini nasıl tanımlandıracaksın.

Bende bulunan hangi özelliğin sahibiyim. Var olmama sebep çevremde ki etkenlerin hiçbirini belirlemedim. Yoktun emin olmalısın ki var edildin. Kaçınılmaz bir kavuş-maya doğru ilerlerken her şey ve sen nasıl hangi cesaretle kendine ben buyum dersin.

Cevabını aradığın sorma cesaretin olmayan soruların cevabının varlığını biliyorsun pekâlâ.

Çok zalimsin, hadsizsin, kendini bilmezsin, bulunduğun yerin farkında değilsin, uçuyorsun, pervasızsın, utanmıyorsun, acımasızca kendine bir yer biçiyorsun, aldanış içindesin, sonu gelmeyen bir gelişim içindesin. Kabul etmen lazım ey kendim, acizsin!

Sınırsız olmadığını biliyorsun, sınırlarının izin verildiği kadar olduğunu da. Her şeyi belirleyen sınırları da belirlemiş madem, madem izin veriyor, o zaman hakikate ulaşmak istiyorsan sınırları zorlamalısın.

İnsan karmaşası, karmaşık zihnimi daha da karıştırarak toparlıyor zannediyorum. Ruh, beden, nefs, beşer; birbirlerine benzerliği olmayan bu kadar farklılık bir araya gelince insan oluyor. Nasıl da oluyor?

Bu karışık durumu “ben layıkıyla çözerim” iddiası ne kadarda korkunç. Korkunç olduğu kadar da ilginç, çünkü bu iddia sadece insana has.

Ben diğerlerine benziyorum ama farklıyım. Diğeri öbürüne benziyor ama son derece değişik. Öbürü berikine, beriki ötekine çok benzeş ama; birbirlerine fersah fersah uzaklıkta ki adalar üzerinde ayrı dünyalar kurmuş gibiler.

-Sen ey kendim;

En yakınında ki seni bile anlatamazken, birbiriyle benzeş-meyen milyarlarca parmak ucunu “anlarım, anlatırım, tanırım, tanımlarım” deme cüretini kendinde nasılda buluyorsun.

-Sıkı dur ey kendim; sana çözümü anlatacağım!

Kendini aramaktan vazgeçmelisin. Diğerini anlamaktan vazgeçmelisin. Berikini tanımlamaktan. Ötekiler ötelerde kalsın artık. Zamanın sınırlı, sayma. Sona az kaldı, milyarlarca parmak ucuyla uğraşmamalısın.

Sana kendinden daha yakın. Sadece O’nun varlığının anlamı var ve gizemi. Aradığımız soruların cevabı burada gizli ve aslında herkes biliyor bunun anlamını yani “insan kimdir” karmaşasının en doğru cevabının işin merkezin de aranması gerektiğini.

Tüm sorular ve sorunlarının cevabı O’nun elinde, sana uzatmış almanı bekliyor. Cevabı almak istiyorsan elini uzatmalısın, elini uzatabilmek için O’nu görmelisin O’nu görebilmek için O’nu tanımalısın O’nu tanımak istiyorsan eğer tefekkür şart olsun sana tefekkür şart olsun!

 

 

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ