ASHABIN İNFAKI - rahle.org

ASHABIN İNFAKI - rahle.org

ASHABIN İNFAKI


Facebookta Paylaş
Tweetle

 

 Gazi ÇOBAN

Sahabe-i Kiram, Mekke’den Medine’ye hicret ederken, Medine’de hicret etmiş kardeşlerini karşılarken, sıcak savaşlarda çarpışırken, müşriklerin işkence ve baskılarına maruz kalırken, mallarını infak ederken tarih boyunca tüm iman edenlere örnek olacak üstün fedakârlıklar göstermişlerdir. Örneğin, kendi çarpık mantıklarına göre bir din arayışında olanlar, hem kendileri mallarını infak etmekten şiddetle kaçınmış, hem de diğer Müslümanlara infak etmemeyi telkin etmişlerdir. Kur’an’da söz konusu kişilerin bu ahlaksızlıkları şu şekilde bildirilmiştir:

Onlar ki: “Allah’ın Resulü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler,” derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar. (Münafikun Suresi, 7)

Sahabe-i Kiram ise, malın ve mülkün tek sahibinin Allah olduğunun bilinciyle, tüm imkânlarını Allah yolunda seferber etmişlerdir. Bu mübarek insanlardan biri de Hz. Ebubekir’dir. Tarihi kaynaklarda Hz. Ebubekir’in, Müslümanların güçlenmesi ve İslamiyet’in yayılması için, belki de desteğe en çok ihtiyaç olan bu dönemde sahip olduğu tüm malını büyük bir şevk ve istekle infak ettiği anlatılmaktadır:

Hz. Ebubekir, hazerde (barış zamanlarında) ve seferde Rasulullah (sav)'dan hiç ayrılmadı. Ona her zaman arkadaşlık etti. Her zaman, malını, canını feda etmeye hazır halde yanında beklerdi... Tebük Savaşında, Rasulullah (sav), herkesin yardım yapmasını emir buyurunca, herkes malının bir kısmını getirip verdi. Sonra Hz. Ebubekir de malını getirip teslim etti. Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Ebubekir'e dönüp sordu:

- Ya Ebubekir, sen evine ne bıraktın?

- Ya Rasulullah, evime bir şey bırakmadım. Tamamını buraya getirdim. Onlara Allah ve Resulü'nü bıraktım. (Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatü’s Sahabe, Hz. Muhammed ve Ashabının Yaşadığı İslami Hayat, Cilt 1, Sentez Neşriyat, Temel Eserler Serisi: 2/1, s. 410)

Peygamberimiz (sav) ve sahabenin hayatında gerçek İslam ahlakının nasıl olması gerektiğine dair daha pek çok örnek vardır. Samimi kalple iman eden Müslümanların da kendilerine Hz. Muhammed (sav) ve onun sadık takipçilerini örnek almaları gerekir. ( Muhammed Yusuf Kandehlevi,, Hayatü’s Sahabe, C:1, Sentez Neşriyat,: 2/1, s. 410)

 “Siz sevdiğniz şeylerden infak edinceye kadar asla bire/iyiliğe ermiş olmazsınız” ayeti nazil olunca Ebu Talha (ra), Hz Peygamber’e sav geldi:

-Ya Rasulallah, benim en sevdiğim malım Beyraha’dır. Orası artık Allah (cc) için sadakadır. Allah (cc) katında onun hayrını ve ecrini umarım. Orasını Allah Teala’nın sana gösterdiği yönde sarfet.

Yine bu ayet nazil olunca Zeyd b Harise (ra) malları arasında en çok sevdiği “Şible” adındaki atını Allah Rasulu’ne (sav) getirdi ve:

-Ya Rasulallah, bu Allah (cc) yolunda sadakadır, dedi.

Peygamberimiz atı aldı ve Zeyd’ i ona bindirdi ve:

-Allah (cc) sadakanı kabul etti, buyurdu.

Enes (ra) anlatıyor:” Bir adam Rasulallah’a (sav) geldi ve:

-Ya Rasulallah, falanın bahçesinde kesilmiş hurma ağacı var. Kendisine emretseniz de onu bana verse, duvarıma destek yapacağım, dedi. Efendimiz adamı çağırtı ve “O ağacı, cennetteki bir hurma ağacı mukabilinde bu adama ver” buyurdu. Adam kabul etmedi. O arada Ebu Dahdah adamın yanına vardı ve ona:

-Sen ağacını bana ver, ben de hurmalığımı sana vereyim, dedi.

Adam “peki” dedi. Ebu Dahdah Rasulullah-’ın (sav) yanına vardı ve:

-Ya Rasulallah, adamın hurma ağacını hurmalığımla satın aldım, ağacı sana veriyorum. İhtiyaç sahibini çağırt, ağacı kendisine ver, dedi. Bunun üzerine Efendimiz birkaç kez:

-Ebu Dahdah için cennette saçaklı nice hurma ağaçları var, buyurdu. Ebu Dahdah hanımının yanına döndü. Hanımı o sırada bahçede idi. Bahçenin kapısı önünde durdu ve:

-Dahdah’ın anası! Bahçeden çık, onu cennetteki bir hurma ağacı karşılığında sattım, dedi. Kadını da

–“Karlı bir alışveriş (Allah mübarek etsin) dedi

Sa’d b Ubade (ra) Peygamber Efendimize bir tabak dolusu beyin getirir. Allah Rasulullah (sav):

-Eba Sabit, bu ne? Diye sorar. O da :

-Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin ederim ki senin için kırk tane hayvan kestim. İstedim ki seni beyinle doyurayım! der. (İbn i Asakir den)

Enes (ra) naklediyor: “Bir keresinde Sa’d bin Ubade (ra), Peygamber Efendimizi çağırarak hurma ve ekmek ikram etti. Efendimiz de yedi. Daha sonra da Sa’d (ra) bir kadeh süt getirdi. Allah Rasulü sütü içti ve:

-Yemeğinizi iyiler yesin, evinizde oruçlular iftar açsın, melekler sizler için istiğfarda bulunsun. Allah’ım, bereketlerini Sa’d b Ubade ailesi üzerine indir! Diye dua buyurdu. (İbn i Asakir den)

Muhammed b Kays anlatıyor: Abdullah b Ömer (ra) yoksuları çağırır, yemeğin onlarla yerdi. Hatta çoğu kez aç kaldığından vücudu zarar görmüştü. Bunun için hanımı kuru hurmadan bir ilaç yaparak yemeklerden sonra kendisine içirmeye başlamıştı. Ebu bekr b Hafs diyor ki: Abdullah ibni Ömer (ra)’ın masasında bir yetim bulunmadıkça yemek yemezdi.

- Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Kulların sabaha erdiği her günde iki melek semadan iner ve bunlardan biri şöyle dua eder:

 "Ey İlahımız! İnfak edene halef (devam) ver. "

Diğeri de şöyle dua eder:

"Ey İlahımız! Cimriye de telef ver." (Buhari, Zekat 28; Müslim, Zekat 57, (1010).)

Bir başka rivayette: "Allah Teâla Hazretleri şöyle der: "Ey Âdemoğlu! Sen infak et, ben de sana infak edeyim" şeklinde gelmiştir.

Ebu Zerr (ra) anlatıyor. "Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Müslüman olan bir kul, sahip olduğu her bir maldan Allah yolunda bir çiftini infak ederse, cennetin kapıcıları onu mutlaka karşılar ve her biri kendi beklediği kapıdan girmesi için davet eder."

"Bu nasıl olur?" diye sorulmuştu, şöyle cevap verdi:

"Diyelim ki malı deve cinsindendir, iki deve; sığır cinsindendir, iki sığır (infak eder)." (Nesai, Cihad 45, (6, 48-49)).

- Hz. Ali (ra) anlatıyor: "Rasulullah (sav) buyurdular ki: "Sadaka vermede acele edin. Çünkü belâ sadakanın önüne geçemez.''Rezin tahriç etmiştir. (Cami'u's-Sagir şerh-i Feyzu'I-Kadir'de mevcuttur) 3, 195).

- Yine Ebü Hureyre hazretleri (ra) anlatıyor: "Rasulullah (sav) bir hadis-i kudsîde, Allah Teala hazretlerinin şöyle söylediğini haber verdi: "Sen infak et, ben de sana infak edeyim." Efendimiz devamla dedi ki: "Allah'ın eli (yedullah) doludur. Gece ve gündüz (boyu yapılan) arkası kesilmez infaklar onu azaltmaz. Arz ve semâvâtın yaratılmasından beri Allah'ın infak ettiklerini düşünün! Bunlar, O'nun elindekinden hiçbir şey eksiltmemiştir. O'nun Arş'ı suyun üzerindeydi. Elinde mîzan da var, alçaltır, yükseltir."

(Buhârî, Tevhîd 22, 35, Tefsir, Hüd 2, Nafakât 1; Müslim, Zekât 37, (993); Tirmizî, Tefsîr, (3048).)

 

 

 

Copyright 2018 © RAHLE DERGİSİ